Yazarlar neden takma isim kullanırlar? Takma isim kullanmanın avantajı veya dezavantajı var mıdır? Yayıncılık dünyasında neden bazı yazarlar takma isim kullanmayı tercih ediyor?
Belki isminizin yazar adı gibi durmadığını düşünüyorsunuz. Belki yazdıklarınızla ilişkilendirilmek istemiyorsunuz. Belki yakınınızdaki birinin hikayesini yazdınız ve bu gerçeği öğrendiklerinde onları kaybetmekten korkuyorsunuz.
Belki başarısız olmaktan korkuyorsunuz. İlk denemeyi –isminizi vermeden- yapmak istiyorsunuz. Belki sahte isimle bir gizem yaratmak niyetindesiniz.
Yazarların takma isim kullanmak için pek çok gerekçesi olabilir. Markalaşan yazarlar, farklı türlerde yazabilmek için farklı isimler kullanabiliyor.
Mesela Güngör Uras ekonomi yazarıydı. Gastronomi yazıları için Ali Rıza Kardüz ismini kullandı. Stephen King’in yayıncıları kendisinden yılda sadece bir kitap istiyordu. Fazla kitap çıkardığında kitaplar birbirinin satışını düşürüyordu. Oysa onun üretkenliği bunun çok üzerindeydi. O da Richard Bachman adında başka bir isimle üretmeye devam etti. Ünlü İtalyan yazar Elena Ferrante, büyük ününe rağmen gerçek kimliğini gizliyor. Sadece yayıncısı basına yazar hakkında kısa bilgiler veriyor.
Kurgu alanında takma isimle yazmanın bir sakıncası yok, ömür boyu takma isimle ilerleyebilirsiniz.
Ancak kurgu dışında uzmanlığınızla ilgili yazılar yazıyorsanız kendi isminizi kullanmanız mesleğinizi desteklemesi açısından yerinde olur. Kurgu dışı kitaplarda isim koymamak yazmanın ethos ilkesine aykırıdır. Bir bilgiyi kimin verdiği, o bilgiye hangi perspektiften baktığı okur açısından da yayınevi açısından da önem taşır.