okul

Çocuğunuz ilk kez okula başlayacak… Heyecan dorukta! Onu psikolojik olarak nasıl hazırlamalıyız? Nasıl kolay uyum sağlar? Sorun yaşarsa nasıl çözülür? Gündelik yaşamını nasıl düzenlemeliyiz? Tüm sorularımızı uzmanına sorduk.

“İstanbul Life, Hello, Haftasonu dergisinde yayınlanmıştır. Telif hakları DBR’ye aittir.”

4 Dr.Emel Bellibaş
Bu yıl okullar geç açılıyor ve tatil hala devam ediyor. İlk kez okula başlayacakların heyecanı ise bir başka. Aileden belki ilk kez biraz uzak kalacak, yaşamlarında yeni bir döneme adım atacaklar. Peki minikler okula başlamaya hazır mı? Acıbadem Kadıköy Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Bellibaş çocukların okula başlamasının tümüyle doğal bir süreç olarak çocuğa yansıtılması gerektiğini söylüyor, “Okul, çocuğunuzun yeni arkadaşlar edineceği, birçok yeni bilgi ve oyun öğreneceği, güvenli bir yer ve ona da bu şekilde anlatılmalı. Aile büyükleri okula giden çocukların okulda yalnız, çaresiz, hatta kimsesiz kaldıklarına ilişkin üzüntü yaşıyor, bunun  paylaşıldığı konuşmalar yapılabiliyor. Bu, çocuğun okul algısını farklı şekillendirir. Çocuk daha az güvenli, evinin konforundan uzak olmak istemez. Çocuğun rahat, kolayca emanet edilebileceği, ebeveynlerin rahatça iletişim kurabileceği ancak kendine ait kuralları olan bir yerde bulunacağı çocuğa anlatılmalı.” Bellibaş’a göre yeni okula başlayacak çocuk için ortamın ve karşılaşacağı kişilerin tanıdık olması uyumunu kolaylaştırıyor. Okulunu önceden görmesi, öğretmeni ya da danışmanıyla tanışması hem ebeveynleri hem de çocuğu rahatlatıyor, “Okuldan sonra kendisinin okulda fazladan kalmayacağına dair konuşmalar yapılmalı. Okuldan onu kimin alacağını, eve nasıl  geleceğini bilmeli. Planlamalar çocuğa kendisini güvende hissettirir. Dersler bittikten sonra evine nasıl gideceğini bilmeyen çocuk okula uyum sağlamakta zorlanabilir.”

Uyum sorunu yaşarsa…
Uyum sorununun özellikle okula ilk kez başlayan çocuklarda, okulun ilk dört haftasında görülmesi gayet normal. Zaman içinde azalarak ortadan kalkması bekleniyor. Bunun için okulun, ailenin net, güven verici rahat tavrı önem taşıyor. Bellibaş, “Uyum sorunu yaşamakta olan çocuk okula gönderilmeye devam etmeli. Mümkünse en yakın, yoğun ilişkide bulunduğu ya da kolay ayrılamadığı -eskilerin deyimiyle, nazının fazlaca geçtiği- ebeveyn ya da aile büyüğü yerine daha serinkanlı davranabilen, net tavırlı ebeveyn çocuğu okula götürme görevini devralmalı.” Bellibaş okul bittikten sonra eğlenceli programlarla çocuğun ertesi gün için motive edilebileceğini de söylüyor.  Endişeye yatkın, yapısal olarak kaygı düzeyi yüksek çocuklarda uyum süreci zorlaşabiliyor. Çocuk okula gitmek istemiyor ya da okula gittiğinde yanındaki güven duyduğu erişkinden ayrılmakta zorlanıyor. Bellibaş, ilk dört hafta sonunda devam eden uyum sorunu varsa, çocuğun evde de keyifsiz olması, eskiden yapmaktan keyif aldığı aktiviteleri yapmak istememesinin bazı ruhsal bozuklukların başlangıcı olarak değerlendirildiğine dikkat çekiyor,  “Çocuğun uyku düzeninde bozulmalar, iştah kaybı, aşırı sinirlilik halleri görülmesi durumunda mutlaka ‘çocuk psikiyatrı’ tarafından değerlendirilmesi gerek. Bu bulgular okul fobisi, depresyon, kaygı bozukluklarının işareti olabilir. Erken tanı konulması çocuğun yaşantısının en az zararla yeniden uyumunun gerçekleşmesiyle daha kaliteli hale gelir.”

okula hazırTatilden ne zaman dönmeli?
Her ne kadar okullar geç açılsa da okula yeni başlayacak çocuklar için hemen tatil dönüşü okula başlamak zorlayıcı olabilir. Bellibaş, “Uyum süresi düşünülmeli ve okula başlangıç aceleye getirilmeden, çocuk yorgun, halsiz ya da keyifsizken yapılmamalı. Çocuktan çocuğa değişkenlik göstermekle birlikte okul başlamadan iki hafta kadar önce çocuğun evine, yerleşik düzenine dönmesi daha uygun” diyor. Okula başlayacak çocuğun kendine bakımıyla ilgili sorumluluklarını da arttırmak şart. Çocuğun tatil boyunca sürekli yatmaya alışkın olduğu saatler geç saatlerse, haftada bir, 20-30 dakika kadar erkene çekilerek daha uygun dinlenme saatlerine alıştırılması gerekiyor. Benzer  şekilde geç saatlerde kalkmaya alışmış çocuğun sabah kalkış saatleri her hafta, 20 dakika kadar erkene çekilebildiğinde okula başlama sürecine daha rahat geçiş sağlanıyor. Çocuğun alerji veya tuvalet gibi bir sorunu varsa bu sorunu öğretmenine bildirmekte de fayda var. Okulların kendi içinde farklı yapılanmaları varsa okulun doktoru, psikolojik danışmanı ya da okul idaresi de bu alanda bilgilendirilebilir.

Yeme sorunu varsa!
Bellibaş yeme sorunu olan, örneğin sabah kalktığında hemen kahvaltı öğünü tüketemeyen bir çocuğa ‘mutlaka yemeli’ şeklinde bir yaptırımın yanlış olduğu görüşünde, “Zaman içinde çocuğun yeme alışkanlıkları şekillenir. Yemeye zorlanan çocuklarda, okula uyum sürecinde mide bulantısı, kusma ya da karın ağrısı şikayetleri daha sık görülüyor. Çocuk zaten gergin ve endişeli olduğu için kusabilir, bu durum olumsuz bir anı olarak zihnine kaydedilebilir. Bu nedenle çocuğun okula az bir şeyler atıştırarak gitmesi ebeveyni tedirgin etmemeli.”

Bir yanıt yazın

Kasaba.works Digital Agency