Kararlı anjinasempozyumu

22-25 Ekim 2015’te Antalya-Belek’te gerçekleştirilen 31. Uluslararası Katılımlı Türk Kardiyoloji Kongresi’nin dikkat çekici sempozyumlarından biri ‘Kararlı Anjina Tedavisinde Karşılanmamış İhtiyaçlar ve Yenilikçi Çözümler’ oldu. Sempozyumda Prof. Dr. Zeki Öngen, Prof. Dr. Giuseppe Ambrosio ve Prof. Dr. Vedat Sansoy kararlı anjina ile ilgili deneyimlerini paylaştı.


Kardio Life Dergisi’nde yayınlanmıştır. Telif hakkı DBR’ye aittir.

Türk Kardiyoloji Derneği tarafından düzenlenmiş olan 31. Uluslararası Katılımlı Türk Kardiyoloji Kongresi 22-25 Ekim tarihleri arasında Antalya-Belek’te gerçekleşti. 2568 kişinin katıldığı kongrede alanında deneyimli yerli ve yabancı birçok konuşmacı yer aldı. Programda “Sempozyumlar”, “Karşıt Görüş” ve “Nasıl Yapalım” oturumları ile kalp-damar hastalıklarıyla ilgili güncel konular ve tedaviler tartışıldı. ESC, ACC, Türk Dünyası Kardiyoloji Birliği, EHRA ve EAPCI ile ortak düzenlenen oturumlar ilgiyle takip edildi.

Türkiye’nin ilk ve köklü ilaç firması olan İbrahim Etem-Menarini kongrenin önemli destekçileri arasında yer aldı. Kongrenin ikinci günü olan 23 Ekim 2015 tarihinde “Kararlı Anjina Tedavisinde Karşılanmamış İhtiyaçlar ve Yenilikçi Çözümler” isimli uydu sempozyumu İbrahim Etem-Menarini’nin koşulsuz eğitim desteği kapsamında gerçekleşti. Bu sempozyumda kararlı anjina pektoris tedavisinin güncel bilgileri ve kılavuzlarda yer alan tedavi seçenekleri tartışıldı. Kararlı anjina pektorisin ikinci basamak tedavi seçenekleri arasında yer alan ranolazin sempozyumun ana konusuydu. Ranolazin 2006 yılında Amerika İlaç Dairesi (FDA) ve 2008 yılında Avrupa İlaç Dairesi (EMA) tarafından kararlı anjina pektoris tedavisi için onaylanmış bir antianjinal ilaç. Ülkemizde 2015 yılının ilk ayından itibaren Latixa isimi ile kullanılmaya başlandı. Bu sempozyumla birlikte kardiyologlar aynı zamanda ranolazin ile olan klinik deneyimlerini paylaşma fırsatı buldular.

Kararlı anjinasempozyumu

Sempozyumun oturum başkanlığını Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Zeki Öngen yaptı. Ülkemizin önemli ve başarılı kardiyologlarından olan Prof. Dr. Zeki Öngen aynı zamanda Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyeliğini yürütüyor. Sempozyumun diğer konuşmacıları ise İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü Kardiyoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Vedat Sansoy ve İtalya Perugia Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Giuseppe Ambrosio idi.

Girişimsel veya İlaç Tedavisine Anjina

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Zeki Öngen, “Anjina her ne kadar hastalıkla ilgili bir semptom olsa da hekimler için önemli bir işaret olarak kabul ediliyor” dedi. Gelişen teknoloji, teknikler ve tecrübelerle girişimsel tedavinin başarılı sonuçlar verdiğini hatta akut koroner sendrom durumlarında hayat kurtarıcı olduğunu vurguladı. Bununla birlikte girişimsel veya ilaç tedavisine rağmen hala anjina atakları yaşayan veya yeterli tedavi sağlanamayan hastalar olduğunu belirtti. Bu konunun hastaların yaşam kalitesi üzerine olan etkisinden ve tedavi başarısı için olan öneminden bahsetti. Daha sonra sözü İtalya’dan gelen konuk konuşmacı olan Prof. Dr. Giuseppe Ambrosio devraldı.
Prof. Dr. Ambrosio konuşmasına öncelikle 2013 yılında yayınlanmış olan ESC Kararlı Koroner Arter Hastalığı Klavuzu’dan tedavi tavsiyeleri ile başladı.

Tedavinin iki koldan yapıldığını; bir koldan anjinanın semptomatik tedavisi yapılırken diğer koldan ise kardiyovasküler olayları önleyici tedavilerin yapılması gerektiğini vurguladı. Fakat Prof. Dr. Ambrosio tedavilerin ayrıntılarına girmeden önce konuya farklı bir bakış sunarak uzun yıllardır kullanılmakta olan beta bloker, kalsiyum antagonistleri veya nitrat ile yapılan çalışmaların aslında sınırlı hasta sayıları ile yapılmış olduğuna dikkat çekti. Kanıta dayalı tıbbın tüm dünyada kabul görmesine rağmen bu çalışmaların çok eski olması ile birlikte az hasta sayıları ve kısa takip süreleri ile yapılan çalışmalar olduğunu bu konunun da atlanmaması gerektiğinden bahsetti.

Bununla birlikte bu tedavi seçeneklerinin uzun yıllardır hekimler tarafından kullanıldığını ve kabul gördüğünü bildirdi.

Kararlı anjina pektoris tedavisinin tamamen semptomatik bir tedavi olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Ambrosio, tedavi başarısının egzersiz süresindeki artış, anjina sıklığındaki veya şiddetindeki azalma ve genel yaşam kalitesindeki olumlu artışlar ile yakından ilgili olduğunu söyledi. Daha sonra kararlı anjina pektoris tedavisinde kullanıma girmiş olan yeni tedavi seçenekleri hakkında bilgiler verdi. Bu alanda ülkemizde de yaklaşık bir yıl önce kullanıma girmiş olan ranolazin etkin maddeli yeni olan antianjinal tedaviden de bahsetti. Ranolazin etkisini geç sodyum kanal inhibisyonu üzerinden gösteren bir ilaç. İskemi veya hipoksi ile birlikte miyokard hücrelerinde sodyum kanallarında fonksiyon bozukluğu meydana geliyor. Buna bağlı olarak aksiyon potansiyelinin oluşmasından sonra sodyum kanalları geç kapanıyor, hücre içine aşırı sodyum birikimi gerçekleşiyor. Aşırı sodyum iyon yükü sodyum-kalsiyum pompası üzerinden kalsiyumun miyosit içinde fazla birikmesine neden oluyor.

Prof. Dr. Ambrosio da kararlı anjina pektorisin temeline bakıldığında iskemi ve hipoksiye bağlı gelişen birçok olayın geç sodyum kanal bozukluğuna bağlı geliştiği ve geç sodyum kanal inhibisyonu yapan ranolazinin yeni bir tedavi seçeneği olduğunu vurguladı. Bu amaçla ranolazin ile ilgili yapılmış klinik çalışma sonuçlarını paylaşan Prof. Dr. Ambrosio İtalya’da ve Avrupa’da kendisinin ve meslektaşlarının uzun süredir ranolazini kullandığını belirtti. Hem klinik çalışma sonuçlarına hem de kendi tecrübelerine göre ranolazinin uzun dönemde hastaların yaşam kalitesini arttırdığını vurguladı.

Sempozyumun bir sonraki bölümünde ise Prof. Dr. Vedat Sansoy kendi kliniğinde yakından takip edilmiş olan üç hasta örneği sundu. Bu bölüm daha çok kararlı anjina pektorisi bulunan hastaların tedavilerinde ne gibi zorluk yaşandığı ve bu zorlu durumlar için nasıl yollar izlenmesi gerektiği üzerine oldu. Bu bölümde aynı zamanda Prof. Dr. Vedat Sansoy’un anjiyo görüntüleri ile paylaştığı vakalarda pratik bilgiler ilgiyle dinlendi.

Son bölümde ise dinleyicilerden gelen sorular cevaplandı ve dinleyiciler deneyimlerini paylaştı. Yaklaşık 60 dakika süren sempozyum toplantı başkanı Prof. Dr. Zeki Öngen’in konuşmacılara, katılımcılara ve koşulsuz destek sağlayan İbrahim Etem-Menari’ye teşekkürleriyle son buldu.

Bir yanıt yazın

Kasaba.works Digital Agency