Emrah Özbay downhill bisiklet sporuna ilgi çekmek için onu izleyicinin ayağına getirmiş yani alışveriş merkezlerine sokmuş. 2013 yılında kurduğu ZeroGravityCrew organizasyonları sayesinde Downhill sporcularına yakın olabiliyorsunuz. Amaç bu sporu tanıtarak gelecekteki profesyonellere yeni imkanlar yaratmak!
Pedal dergisinde yayınlanmıştır. Telif hakları DBR’ye aittir.
Emrah Özbay Türkiye’nin sayılı Downhill (tepe inişi) sporcularından birisi. Yaklaşık dört senedir bisiklet ile profesyonel anlamda ilgileniyor, “Hepimizin hobileri var, bu hobileri küçük uğraşlar veya zaman öldürmek olarak algılıyoruz. Ben bu kavramı baştan yorumlamaya karar verdim, hobimi profesyonel uğraşım haline getirdim” diyor. Türkiye’nin ilk bisiklet organizasyonları yapan ve bisiklet parkurları inşa eden danışmanlık firmasını kurarak başlamış işe… Organizasyon yapan firmalardan farklı olduğunu vurguluyor, “Tabii ki organizasyon yapan firmalar var, çok başarılılar ama bizim uzmanlığımız bisiklet ve ekstrem kısmı!”
Özbay Türkiye’de daha önce denenmemiş olanı yapmak ve fark ettiği bir eksikliği tamamlamak için
2013 yılında ZeroGravityCrew yani Sıfır Yerçekimi Bisiklet Organizasyonları’na başlamış. İlk başlarda bir kaç sporcu bir araya geliyorken sonrasında git gide profesyonelleşmişler ve etkinliklerde rampalar inşa edip, gösteriler hazırlamaya başlamışlar, “SıfırYerçekimi ‘her yerde bisiklet’ anlamına geliyor. İnsanlar Türkiye’de bisiklet yarışlarını ve etkinliklerini tabiri caizse ‘dağ başında’ izlemiyor, yarışlarda kenar bantlarının dışında bir kitle yok. O zaman ‘nerede bu insanlar?’ diyebilirsiniz. Ben biliyorum, alışveriş merkezlerindeler. Eğer izleyiciyi ayağına getiremiyorsan, ürünü gözlerinin önüne götüreceksin. ‘Hizmet ayağımıza geldi’ cümlesi en sevdiğimiz, en sihirli cümle. Bu mantıkla insanların bisiklete dokunabilmeleri ve bisikleti merak etmeleri için etkinlikleri AVM’lere taşıdık.”
Özbay bisikleti AVM’lere sokmak için çok uğraşmış, “Downmall, DevilsDouble gibi farklı ve nitelikli organizasyonların uygulama ve isim lisanslarına sahibiz. AVM inişi yani Downmall organizasyonları ile insanların sosyal medya hesaplarında paylaştıkları farklı görselleri sağlayan ekibimiz var, bu çok iyi bir adım. Böylece insanlar bisikletin neler yapabileceğini görüyor.” Özbay’a göre bu sadece ilk adım. İleride hedef Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun her köşesine ulaşabilmek, bilinir bir etkinlik ve sonuçları ölçülebilir bir organizasyon olmak, “ En büyük eksiğimiz sektörün nitelikli desteği, şu anki destekçilerimizin kaynağı Avusturya. Oradakiler reklamlarının Türkiye’den yapılabildiğine inanırken, Türkiye kaynaklı firmalar bunu görmezlikten geliyor. Yakında bununda değişeceğine inanıyorum. “
Hangi etkinlikler var?
Peki ZeroGravityCrew ne yapıyor? Onlara Ankara, İstanbul, Gaziantep, İskenderun gibi yerlerdeki
alışveriş merkezlerinde ve festivallerde rastlayabilirsiniz.
1- Baby Balance Race-Bebekler için denge yarışları
Balans yarışları, organizasyonlar içerisinde en çok keyif alınanlardan biri. Yüksek enerjisi olan küçük bir etkinlik. Downmall organizasyonları sırasında ailelerin de sürece katılabilmesi için düşünülmüş. İzmir’de TayTay adında, sadece ağaç kullanılarak üretilen denge bisikletleri ile yedi yaşa kadar olan çocuklar bisiklette denge kurmayı teknikleriyle birlikte öğreniyor sonra da kendi aralarında küçük bir yarış yapıyorlar. Tabii ki bütün bebekler bu yarışmanın galibi oluyor. Etkinliğin asıl amacı çocuklara bisikletin nasıl bir sistem üzerine çalıştığını basitçe öğretmek. Özbay, “Türkiye’de hala çocuklarımıza yanlarına iki aparat takılarak sağlanan destek tekerlekli bisikletlerle bisiklet öğretmeye çalışıyoruz. Motor kasları tam olarak çalışmadığı için bu zor bir süreç haline geliyor, bizim yöntemimizle önce dengeyi öğrendiği için sonrasında denge tekerleklerine ihtiyaç duymadan sağlıklı bir şekilde bisiklet sürebiliyorlar. Bu etkinlik aileler ve çocukları için verimli geçtiğinden her organizasyonumuza eklemeye çalışıyoruz.”
Downmall organizasyonları
Downmall organizasyonları mimari alanlarla sınırlı ve bundan dolayı, güvenlik önlemleri hayli yüksek. Önce yapılacağı alanlara bariyer sistemleri kuruluyor, rampalar sayesinde bisikletler yükseliyor ve heyecanlı bir gösteri çıkıyor ortaya. Bu rampalar AVM’lerin otoparklarına kurulabildiği gibi iç alanda merdivenler de değerlendiriliyor. Organizasyonların yapıldığı günler AVM’lerde ciddi bir izleyici kitlesi oluşuyor. Özbay, “İnsanlar bir çarpışmanın ne kadar ciddi olabileceğinin farkında olmayabiliyorlar. Şu ana kadar seyircilerimiz ile ilgili hiç bir sıkıntı yaşamasak bile bazen fotoğraf çekmek için bariyerlerden ellerini sokanların çok dikkatli olması için onları uyarıyoruz” diyor.
Downhill Festivalleri
ZeroGravityCrew ekibi, Downhill Festivali gibi etkinliklere parkur yapımı hizmeti de veriyor. Özbay, “Bu festivaller ülkemizde şu an revaçta değil. Türkiye’de parkurlar ve bunların yönetilmesi için uzmanlara ihtiyaç var. Biz bu açığı kapatmak istiyoruz. Kitleler oluştukça organizasyonlar artacak ve bilgilendirme daha başarılı hale gelecek. Hükümetin bu konuda atılımlar yapması önemli. Bisiklet şehirde var olabilir ama doğada var olması, bunun insanlara doğru şekilde aşılanması için birlikte çalışmamız gerek!”
FMBA lisansım var ama yarışamıyorum!
Emrah Özbay, Free Ride Mountain Bike Association’ın verdiği lisansa sahip ve bu lisansı Türkiye’den alan ilk kişi olarak Türkiye’nin adını listeye sokmayı başarmış, ancak ne yazık ki yarışamıyor, “O listede olmak benim için önemliydi, daha önce Türkiye listede yoktu. Ülkemin adı bu listede olmadığı için lisansımı çıkarmam 8-10 ay sürdü ve şu an yarışlara etkin olarak katılamıyorum. Bunun sebebi Türkiye’deki sponsor destekleri! Diğer sporcuların yol masrafları, konaklamaları, hatta yıllık beslenme ihtiyaçları bile karşılanırken, ben kendi bütçemle organizasyonlara katılmaya çalışıyorum. Tabi ki bu koşullarda bu organizasyonlarda bir başarım yok. Kendinize ait çalışma alanı olmadan spor yapmanız zor. ZeroGravity’nin kurulma amaçlarından birisi de bu, bizden sonrakilere destek olabilecek bir sektör yaratmak. Bu anlamda kendi efsanesinin peşinden koşan bir adamım. Türkiye’nin ilk ekstrem MTB filmini yapmayı hedefliyorum, şahane bir rotamız ve hedeflerimiz var.”
Ekstreme bisiklet bize ne katar?
Ekstreme bisiklet sporcusuna ne katıyor sorusuna şöyle yanıt veriyor Emrah Özbay, “Ekstrem bisiklet organizasyonları, insanlara farklı deneyimler yaşatıyor. Müsabakanın iki tarafı var; bariyerin içi ve dışı. Bariyerin içi Downhill/Freeride sporunu yapanlar için kendi yeteneklerini sergileyerek onure oldukları tek yer. ZeroGravity organizasyonlarında izleyici ile göz gözeler, yakınlar, o günkü performansları neticesinde ödüllendiriliyorlar. Bu etkinliklerimiz sporcularımıza ödül almanın, takdir edilmenin ve gerçekten yarışmanın keyfini sunuyor, bu da benim açımdan özel bir başarı. İzleyiciler ise her gün sosyal medyada bisikletle rampalardan atlayan veya merdivenlerden son hız inen bisikletlileri görüyor ama yerinde izleme şansıları yok, çünkü bu paylaşımların hepsi yabancı kaynaklı ya da öyle olduğunu düşünüyorlar! Bu organizasyonlarla bisikletlerin bu şekilde kullanılabileceğine inanmayan insanların, bu bisikletçilerle sohbet etmesine imkan tanıyorum. Birbirlerini yolda görseler geçerler, oysa etkinliğin niteliği iki taraf için de ciddi etki yaratıyor. Organizasyonu kamusal alanlara getirmemizin sebeplerinden biri de bu. Bir kaç sene içerisinde doğada izlemek için can atacaklarını düşünüyorum. İnsanlar derbi maçına gider çünkü keyif alırlar, keyif almalarını sağlarsak sektörün genişimi bununla birlikte gelir.”
Downhill sporcusu olmak
Zaman harcamalısınız: Downhill sporu bisikletin ekstreme özelliklerini ve daha çok risklerini taşıdığı için sporcuların hepsi, bu spora karşı gerçekten ilgi duyanlardan çıkıyor. Profesyonel ya da amatör fark etmeden ciddi mesai harcamanız gerek, çünkü downhill bisikletini alıp iki metre yükseklikteki rampadan hemen aşağı atlayamazsınız. Bunun için sürüş tecrübesine ihtiyacınız var. Bu tecrübe de yaş ve kullanıcının, ilgi ve becerilerine göre oluşuyor, aylarca, yıllarca uğraşmanız gerekebiliyor.
Cihazı tanımalısınız: Bisiklet mekanik bir cihaz. Nasıl bakım yapılır, nasıl kullanılmalı, nelere ihtiyaç var gibi sorulara cevap verebildiğinizde kullanımla ilgili uzmanlığa sizi daha da yakınlaştırıyor.
Korunma tekniklerini bilmelisiniz: Downhill ciddi anlamda dikkat ve reflekslere ihtiyaç duyan bir spor, çünkü hakimiyet doğa şartları ve sizin aranızda yarı yarıya pay edilmiş durumda. Bir anlık tereddütle kaza yapabilirsiniz, bu herkesin başına gelebilir, önemli olan kuvveti ve düşerkenki tepkileriniz. Profesyonelliğiniz ne seviyede olursa olsun, korunma tekniklerini bilmelisiniz.
Özel bisikletler kullanmalısınız: Downhill bisikletleri ciddi mesai harcanan ve bütçeli bisikletlerdir. 200-203 mm ön ve arka süspansiyonları bulunur. Yapıları kullanıldıkları alana göre değişkendir, ön maşanın açısı diğer bisikletlere göre daha fazladır. Bu açı çok önemli; hem hakimiyetini kaybetmeyeceğiniz kadar dik, hem de takla atmayacağınız kadar eğimli olmak zorunda. Fren ve aktarıcı sistemleri, son gelişen sistemlerle çok daha küçük ve dayanıklı hale geldi. Bu şu demek; her çift süspansiyonlu bisiklet downhill veya freeride bisikleti değildir.
Ekipmanlar çok önemlidir: Bu spor, korunma ekipmanlarına ihtiyaç duyan ve bunu ciddiye almanızı gerektiren bir spor. Kask standarttır ama çizgiyi yükseltip ‘fullface’ tam yüz koruması olarak adlandırılan MotoCross kasklarının yapısına benzer, daha düşük süratlarda daha fazla havalandırma sağlayan hafif kasklar kullanılıyor. Bu kaskla birlikte gözlerinizi korumak için goggle dediğimiz “snowboard” gözlüklerinin downhill versiyonlarını tercih etmelisiniz. Kesinlikle kullanılması gereken diğer ekipmanlar ise dizlik, dirseklik, vücut koruması olarak uzuyor ve gidiyor.”
Nasıl takip edebilirsiniz?
Türkiye’de downhill sporu ile ilgili şu an devletin yaptığı profesyonel halka açık bir parkur mevcut değil. Sporcuları kendi yaşadıkları illerde topluluklar oluşturarak, yakındaki dağlık bölgelerde doğaya zarar vermeden patikalara eklentiler yaparak kişisel parkurlar oluşturuyorlar. Her grubunda kendi illerinde faaliyet gösterdikleri sosyal medya grupları var. Bu grupların hepsi aktif olarak ZeroGravityCrew organizasyonlarına katılıyor. Aktivitelerin tarihleri üç hafta önceden duyuruluyor. AVM’ler organizasyonları ziyaretçi potansiyellerine göre düzenliyor ve kış aylarında organizasyonlar artıyor. Bu sporla ilgilenenler zerogravitycrew.com sayfasından veya Facebook’tan etkinlik tarihlerini öğrenebilir.