John F. Kennedy ABD’nin 35. Başkanıydı. İki yıl gibi kısa bir süre başkanlık yaptı. Başkanlığı döneminde dış politikada olumlu gelişmeler yaşandı, ırkçılığa karşı mücadele verildi. Aşk hayatı çok konuşuldu. Mafya ile ilişkisi yüzünden çeşitli spekülasyonlara hedef oldu. Onu tarihe mal edense suikastle öldürülmesi oldu.

İrlandalı baba Joseph (Joe) Patrick Kennedy ile Rose Kennedy 1914 yılında evlendiler. 1917 yılında dünyaya gelen John Fitzgerald Kennedy, Kennedy çiftinin ikinci çocuğu idi. Bu evlilikten doğan dokuz çocuktan biri başkan ve üçü de senatör oldu.

Genç Başkan Kennedy

John F. Kennedy, 1960 yılında başkan seçildiği zaman, 43 yaşındaydı. Çok genç yaşta başkan olması Kennedy’e, “ABD tarihinin en genç başkanı” olma unvanı verdi.

ABD’nin 35. Başkanı John F. Kennedy, iki yıl gibi kısa bir süre başkanlık yaptı. Başkanlığı döneminde birçok skandala karıştı. Bunlardan en önemlisi 1960 yılında başkanlık seçiminde, mafyadan büyük miktarda maddi destek aldığı ve yakın arkadaşı Frank Sinatra’nın da buna aracılık ettiği yolundaydı.

Yoğun aşk hayatı

ABD’nin 35.Başkanı John F.Kennedy, 1953 yılında Jackie ile evlendi. Buna rağmen fırtınalı aşklar yaşayan John Kennedy, bu özelliği ile babası Joe Kennedy’e benziyordu. Baba Joe Kennedy de sürekli sevgilileri ile gündem oluyordu.

John F. Kennedy, başkanlık döneminde; Kim Novak, Marilyn Monroe, Angie Dickenson, Jayne Manfield gibi dünya çapında tanınan yıldızlarla büyük aşklar yaşadı.

Mafya ile işbirliği

Baba Joe Kennedy, oğlunu ABD Başkanı seçtirmek için mafya ile ortaklık kurdu. Kennedy’lere her türlü yardımı yapan mafya patronu “ay suratlı” lakabıyla tanınan Sam Giancana idi. ABD Başkanlığı karşılığında, mafyaya dokunulmazlık sözü verilmişti.

Fakat, her şey çok farklı gelişti. Öncelikle mafyaya karşı mücadele etmeye yemin eden Bobby Kennedy, Adalet Bakanı seçildi. Başkanın kardeşi, makama geçer geçmez mafyaya sıkıntılı anlar yaşatmaya başladı.

Mafya ile yapılan işbirliği adeta unutulmuş ve Kennedyler’in sık sık mafyayı aşağılayıcı sözler sarf eder olmuşlardı. Bu durum mafya ile Kennedy’ler arasında savaşın başlamasına neden oldu.

John F. Kennedy’e suikast

Mafya, şantaj uygulamak yerine öldürmeyi seçti. Başkanı takip etmek üzere birçok bölgede faaliyete geçildi. 22 Kasım 1963 günü, karısıyla birlikte açık bir araba içinde Dallas’ta bir konvoyun arasında yavaş biçimde ilerliyor ve halka el sallıyordu. Ateş açıldı. Ensesinden ve başından iki kurşun alan Kennedy, kanlar içinde limuzinin içindeki karısının kucağına yuvarlandı. Derhal Parkland Hastanesi’ne götürülen Kennedy, saat 13.00’da son nefesini verdi.

Evet, John F. Kennedy bir suikaste kurban gitmişti. Başkanlığı döneminde soğuk savaş vardı. ABD’nin dış politikasında bir yumuşama dönemi başlatmak isteyen Kennedy, milyonlarca insanın sevgisini kazanmıştı. Ayrıca, ırk ayrımına bir son vermek üzere çeşitli mücadelelerde bulunmuştu.

ABD, başarılı bir başkanı kaybetmenin acısını yaşıyordu. Gözyaşları döküldü ve yaslar tutuldu. Ve bu suikast üzerine çeşitli sorular sorulmaya başlandı. Hemen akla gelen ilk soru Kennedy’nin katili kim olabilirdi? Neden öldürülmüştü?

Cinayetin sorumlusu olarak yakalanan 24 yaşındaki Dallaslı Lee Harvey Oswald; iki gün sonra bir gece klübünün sahibi olan Jack Ruby tarafından, Dallas polis müdürünün gözü önünde öldürüldü. Suikastı soruşturmakla görevlendirilen Başyargıç Earl Warren başkanlığındaki bir komisyon, Oswald’ın ve Ruby’nin herhangi bir komplonun parçası olmadıklarını, Oswald’ın cinayeti tek başına planladığını açıkladı.

20. yüzyılın en önemli suikastına kurban giden John Kennedy hakkında binlerce kitap yazıldı ve yüzlerce film çekildi.Ancak suikastle ilgili şüpheler hep oldu. Aradan 29 yıl geçtikten sonra mafya “Kennedy’i biz öldürdük.” dedi. Ancak bu bile şüpheleri silmedi.

Kasaba.works Digital Agency