Birinci Dünya Savaşı sırasında Almanya lehine casusluk yaptığı gerekçesiyle, Fransa’da yargılanan efsanevi dansöz Mata Hari’nin adı tarihte her zaman “ihanet, seks ve entrika” ile anıldı. 1917’de “vatana ihanet” suçundan kurşuna dizildi.
Asıl adı Margaretha Gertruda Zelle olan Mata Hari, Leeuwarden’de 1876 yılında doğdu. Hollandalı bir iş adamının kızıydı. 18 yaşında Hollanda ordusunda subay olan, kırkını aşkın Campbell Macleod ile evlendi. Amsterdam’da lüks bir mahalleye yerleştiler ve oğulları Norman burada dünyaya geldi.
Macleod’un gittikçe artan kumar borçları yüzünden karısı, zengin bir hayranından şantaj yoluyla para koparmaya başladı. Böylece maceralı bir yaşama ilk adımı atmış oldu. Macleod’un ordudaki görevi nedeniyle, karı kocanın Cava’ya gitmeleri gerekiyordu. Bundan bir süre önce kızları Jeanne Louiberi dünyaya geldi. Fakat yürümeyen evlilikleri, 1902’de Hollanda’ya döndüklerinde son buldu.
Mata Hari dansöz oluyor
Margaretha Gertruda 1903’te Paris’e gitti, dansözlük yapmak niyetindeydi. Meslek öğrenimi görürken modellik ve fahişelik yaparak para kazanıyordu. Birinci Dünya Savaşı’ndan önceki on yıl içinde; Paris, Berlin, Viyana, Roma ve Londra sahnelerindeki vodvillerde ün kazandı. Ama siyasi ve soylu kişilerin karşısında erotik danslarını özel programlar halinde sunmayı tercih etti. Böylece hükümetin ileri gelen kişileriyle tanışarak onlarla samimi bağlar kurdu.
Hollanda’nın orta sınıf bir ailesine mensup olduğunu gizleyerek; Güney Hindistan’ın Malabar kıyısında doğduğunu, annesinin de kendisini doğururken ölen bir dansöz olduğunu söylüyordu. “Şafağın Gözü” anlamına gelen Mata Hari adını kullanmaya başladı. İnce uzun boyu, siyah gözleri, siyah saçlarıyla kendisini izleyenleri hayran bırakıyordu.
Casusluk eğitimi aldı
Birinci Dünya savaşından önce, Lörrach’taki Alman casusluk okulunda eğitim gördü. 1914’te savaş başladığı zaman, Berlin’in polis şefiyle birlikte Berlin sokaklarında dolaştı. Fransa’da mülkü olduğundan 1915’te savaşa rağmen Fransa’ya dönebildi. Bu sayede oryantal dansöz kimliğinden sıyrılıp zengin, modern bir kadın havasına büründü. Fransa’ya gitmeden önce Fransız Gizli Teşkilatı gerek kendi ajanları gerek İtalyan gizli servisi aracılığıyla onun hakkında gerekli bilgiyi elde etmişti. Mata Hari’nin Berlin polis şefiyle, veliaht prensle ve Reich görevlileriyle olan bütün ilişkileri biliniyordu. Ama elde kesin bir belge olmadığından onu suçlayamazlardı. Ayrıca Fransız ve Hollanda hükümetlerinde görevli, birçok koruyucusu vardı. Aylarca kendini savunmayı da başardı. Sonunda 13 Şubat 1917’de Paris’teki otelinde yakalandı. Bir gün önce Alman kara ve deniz subaylarının önde gelenleriyle sayısız görüşmelerde bulunduğu Madrid’ten dönmüştü.
Mata Hari’nin yıllardan beri casusluk yaptığı gün ışığına çıkmıştı. En önemli delillerden biri; Alman ordusu merkezinden Madrid elçiliğine gönderilen bir telgrafta H21’in (Alman gizli servisine çalıştığı sıradaki şifre numarası) Paris’e gittiği, orada kendisine 15 bin peseta verileceğinin bildirilmesiydi. Yakalandıktan sonra çek üstünde bulundu. Başka bir delil de 1915’te Fransa’ya dönmeden önce Alman Gizli Teşkilatı’ndan 30 bin mark aldığını kabullenmesiydi. Fransız, İngiliz ve Rus subaylarıyla kurduğu ilişkiler sayesinde edindiği askeri bilgileri, Paris’ten diplomatik kuryelerle kızına gönderdiği sözde masum mektuplarla Almanlara ulaştırmayı başarmıştı.
Mahkemesi sırasında casusluk faaliyetlerinin, en az 50 bin müttefik askerin ölümüne sebep olduğu ortaya çıktı. Uzun süren sefahat hayatı sonunda kurşuna dizilirken gösterdiği metanet herkesi şaşırttı.
Casusluğu hala tartışılıyor
Mata Hari öldükten sonra onunla ilgili tartışmalar son bulmadı. Scotland Yard ölümünden 75 yıl sonra, Mata Hari’nin dosyalarını tarihçilerin incelemesi için arşivinden çıkardı. Bu arada Mata Hari’nin Alman ajanı olduğu için değil Fransa Karşı Casusluk Örgütü adına çalışma teklifini reddettiği için idam edildiği de iddia edildi. İddialara göre Fransız Haber Alma Örgütü, Mata Hari’ye Fransa adına çalışması için teklif götürdü. Mata Hari, Fransız Karşı Casusluk Bürosu Şefi Albay Medoux tarafından kendisine iletilen bu teklifi kabul etmedi ve tutuklandı. Duruşmasında da: “Ben masumum, bu Fransız Karşı Casusluk Örgütünün bana bir oyunudur” dedi.