Amerikan Film Akademisi’nin verdiği Oscar Ödülleri, yüzden fazla ülkede en az bir milyar insan tarafından izlenen büyük bir gösteri. Bu gösteriyi de yaratan, yaklaşık 33 santim boyunda 4 kilo ağırlığında ve maliyeti 100 dolar civarında olan bir heykelcik. Muhtemeldir ki bir endüstrinin yaratığı en ünlü uluslararası simge…

Oscar’ın ismi iddialara göre oldukça ilginç bir kökten geliyor. Margaret Herrick adlı kütüphane memuresi, ödül olarak hazırlanan heykelciği ilk kez gördüğünde “Ay tıpkı Oscar amcama benziyor” diyor ve ödülün adı böyle kalıyor.

İlk Oscar töreni, Hollywood’daki Roosevelt Oteli’nde, 16 Mayıs 1929’da yapıldı. Bugünün standartlarına göre çok düşük standartlı bir küçük partiydi bu. Neredeyse eş dost bir araya gelmiş eğleniyordu. İlk Oscar töreninde sunucunun kazananların ismini okuması dört dakika sürmüştü.

1934 Oscarlar’ı; Bette Davis’in ödülü kazanınca attığı çığlıkla, Oscar’ın “büyük olay” kimliğine bürünüşünün ilk adımıydı. Bugün tabii ki asıl olan para. Oyuncuların kazanmaktan, seyircilerin taraftar olmaktan duydukları haz bir yana, ortada dönen büyük paralar her şeyi siliyor. Bir stüdyo için, tek başına adaylık bile 40 milyon dolar kazanmak anlamına gelebiliyor. Zaferse bu rakamı iki katına çıkarıyor. Oyuncular, yazarlar, yönetmenler de ödülü kazanınca ücretlerini ikiye katlıyor.

Kasaba.works Digital Agency