Paris Paktı olarak da bilinen bu pakt ulusal politikanın bir aracı olarak savaşı yasaklamayı amaçlayan çok taraflı bir anlaşmadan ibaretti. (27 Ağustos 1928) 1. Dünya Savaşı sonrasında, barışı koruma yolundaki girişimlerin en önemlilerinden biridir.

Fransa Dışişleri Bakanı, Aristide Briand ABD’nin 1. Dünya Savaşı’na katılmasının 10. yıldönümü dolayısıyla, Nisan 1927’de ABD halkına yönelik bir mesaj yayınladı. Bu mesajda her iki ülke arasında imzalanacak bir antlaşma ile saldırı savaşlarının yasaklanması isteği vurgulanıyordu.

Amacı Alman saldırganlığının olası bir dirilişe karşı, ABD’yi bir savunma ittifakı sistemine sokmaktı. Birand, Haziran 1927’de ABD Dışişleri Bakanı Frank B. Kellogg’a iki taraflı bir saldırmazlık paktı önerdi ve konuya ilişkin bir antlaşma tasarısı sundu.

O dönemde ABD ile Fransa arasında bir savaş çıkma olasılığı bulunmadığından, böylesi bir antlaşmanın Fransa’ya sağlayacağı tek yarar Avrupa’da kazanacağı saygınlık olacaktı.

Kellogg, Birand’ın öncesine, iki taraflı bir antlaşma yerine, öteki devletleri de kapsayacak çok taraflı bir antlaşmanın imzalanmasını öngören yeni bir öneride bulunarak karşılık verdi. Bu öneriyi, ABD ve Fransa’nın konuya ilişkin karşılıklı notları izledi.

Sonunda Fransa çok taraflı bir antlaşmanın imzalanmasını kabul etti. Bu arada taraflar Almanya, Büyük Britanya, İtalya ve Japonya’ya da bir pakt oluşturulması için öneride bulundular. ABD, Almanya, Belçika, Büyük Britanya ve dominyonları (Avusturalya, Güney Afrika Birliği, Hindistan, Serbest İrlanda Devleti, Kanada, Yeni Zelanda), Çekoslovakya, Fransa, İtalya, Japonya ve Polonya arasında Kellogg-Briand Paktı adıyla anılan antlaşma imzalandı. Türkiye Cumhuriyeti de 1384 sayılı ve 19 Ocak 1929 tarihli yasa ile bu pakta katıldı.

Kellogg Briand Paktı’yla taraflar uluslararası anlaşmazlıklar çözümünde savaşa başvurmayı kınıyor ve savaşı ulusal politikanın aracı olarak kullanmayacaklarını açıkça ilan ediyorlardı. Pakt, Birleşmiş Milletler’in kuruluşundan önceki dönemde, barışı koruma yolundaki girişimlerin en önemlilerinden biriydi; ama antlaşmanın çiğnenmesi durumunda başvurulacak yatırımlar konusunda herhangi bir hüküm içermemesi ve yalnızca antlaşmayı imzalayan devletleri bağlaması nedeniyle fazla etkili olmadı.

Bununla birlikte II. Dünya Savaşı’nın başlamasına değin, güvenilir bir belge olma özelliğini korudu. II. Dünya Savaşı başladığında pakta üye ülkelerin sayısı 62’ye ulaşmıştı. Pakt, II Dünya Savaşı’nın sonunda askeri mahkemelerin kuruluşunu düzenlemek üzere Londra’da toplanan konferansta, savaş suçluları konusunda hukuki temel oluşturdu. Daha sonra, Nürnberg ve Tokyo askeri mahkemelerinin kuruluşunda da yeni ilkeler benimsendi.

Kellogg-Briand Paktı, taraf olmayan ülkeleri de bağlayan BM’nin kurulmasıyla etkisini tümüyle yitirdi.

Kasaba.works Digital Agency