Yapılan araştırmalara göre insan ömrünü uzatan ve yaşam kalitesini arttıran şeylerin başında iyi bir hayat arkadaşına sahip olmak ve sosyal ilişkilerin içinde olmak var. Aşk neye iyi gelir diye düşünüyorsanız cevap basit; neredeyse her şeye…

Yeşilay Dergisi’nde yayınlanmıştır. Telif hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir.

Bizim için Şampiyon filmi bir at, bir kadın ve bir jokey arasındaki muhteşem aşkın hikayesini anlatıyor. Gerçek yaşamdan hikayesini aktaran filmde, Atman harasının sahibi Özdemir Atman jokeyi Halis Karataş’a, “Bu işin sırrı ne biliyor musun? İki canlı birleşecek, gene bir olacak. Aşk gibi aslında” diyor. İster işinize aşık olun, ister eşinize, ister hobinize… Aşk her zaman hayatı güzelleştiriyor, insanı iyileştirip geleceğe güvenle bakmasını, kendini yaşamla, ilahi olanla bir ve tek hissetmesini sağlıyor. Bizim için Şampiyon filmindeki gibi nice gerçek yaşam hikayelerinde bunu görüyor hatta bizzat kendi hayatımızda deneyimliyoruz. Peki aşkın her şeye iyi geldiğini nasıl ispatlarız?

Dünyanın en uzun deneyi olan The Grant Study bu konuda yapılmış. 1938 yılında, 268 adet fiziksel ve zihinsel olarak gayet sağlıklı Harvard Üniversitesi lisans öğrencisi erkek denek seçilmiş. 1940-45 yılları arası bu deneye paralel olarak da The Gluek Study adlı bir başka deney başlatılmış ve bu deneye de toplam 456 denek daha katılmış. İkinci guruptaki 456 denek, Harvardlı akranlarına göre daha şanssız, Boston’ın gelir seviyesi düşük mahallelerinden seçilmiş. Tek soruya cevap aramışlar: İnsanı mutlu eden, ömrünü uzatan şey ne?

George Vaillant 35 yıldan daha uzun süre deneyi yönetmiş ve sonuçlar 2012 yılında açıklanmış. Deneyin sonucunda alkolün insan hayatını ciddi oranda tahrip ettiği, finansal başarının insanın kurduğu samimi ilişkilerle doğru orantılı olduğu saptanmış. Annesiyle iyi ilişki yaşayan çocuklar hemen her konuda hayatta daha iyi tutunup başarılı olmuş, babasıyla iyi ilişkisi olanların ise korku ve kaygılarının diğerlerine oranla daha az olduğu gözlenmiş ve hayatlarından daha çok tatmin oldukları tespit edilmiş. Vaillant çalışmaya son noktayı şöyle koymuş; “Mutluluk aşktır. Nokta.”

En iyi evlilik homogami
Fizyoloji bilim dalında doçent doktor olarak çalışan Oytun Erbaş da yaptığı çalışmaların sonucunda bazı yaşam deneyimlerini TEDxAlsancak paylaşıyor. Erbaş’ın önerileri şöyle;

* Mutluluk geriye dönük bir algı, geçmişteki günleri iyi hatırlıyoruz. O yüzden yaşlanana kadar birçok deneyim yaşayarak anı biriktirmek insanlara iyi geliyor.

* Para mutluluk demek değil. Parasızlık insanı mutsuz ediyor ama çok para, mutluluk demek değil… Belli bir düzeyde kazanmak yeterli.

* Bir insan size sıcak davranıp güldürürse ona güvenirsiniz. Bu yüzden insanların elini sıkın. İnsanlara sürprizler yapın.

* Oksitosin hormonu bağlanmayı sağlıyor. Anne-çocuk arasındaki bağlanmayı da, cinsler arasındaki bağlanmayı da sağlayan bu hormon.

* En iyi evlilik homogami. Kendinize benzer insanlarla evlenirseniz, o evlilik çok uzun sürüyor.

* Paracelsus “Her şey zehirdir, önemli olan dozudur” demiş. Hiçbir şeyi abartmayın, otokontrol kazanın. Dünyada başarılı olmuş insanların ortak özelliği iyi özgeçmişe sahip olmaları ya da okudukları okullar değil otokontrol sahibi olmaları. Abartmamak. Abartmamak da ailede öğreniliyor.

* Mutlaka dil öğrenin, ara sıra egzersiz yapın, iyi uyuyun, haftada bir gün geyik yapın.

İşini aşkla yapmak
İşte başarı uzmanı ve yazar Mümin Sekman, “İnsan hayatının merkezinde iki büyük değer var; aşk ve başarı. İnsanlığın neyin peşinde koştuğuna bakın; bir grup başarı peşinde aşkla koşanlar, diğer grup aşkın peşinde başarıyla koşmaya çalışanlar. İnsanlar ya iş ya da ilişki merkezli” diyor ve ekliyor, “Aşkı ve başarıyı en yüksekte yaşayanlar, ikisini iç içe geçirebilenler. Mesela Angelina Jolie-Bradd Pitt çifti gibi, Sartre ile Beauvoir çifti gibi kariyerleriyle aşkları iç içe geçmiş olanlar. Aşk ve kariyerleri simbiyotik şekilde birbirinden besleniyor, birbirini besliyor. Hem imaj olarak, hem de zihinsel gelişim olarak.” Görünen o ki Sekman ve Erbaş homogami konusunda aynı fikirdeler.

Aşka nasıl ulaşılır?
Aşk her şeye iyi geliyorsa ona nasıl ulaşılır sorusuna Sekman şöyle cevap veriyor, “Aşkta da kariyerde de doğal uyum teorisine inanıyorum. Çiftlerin birbirini tavlamaya çalışmasına karşıyım. Birkaç görüşmeden sonra doğal uyum varsa o ilişkiye zaman, enerji ve odak katabilirsiniz. Aşkta da, kariyerde de insanlar yapılarıyla, yatkınlıklarıyla uyumlu olmayan seçimler yaptığında ‘ikna etmek’ zorunda. İkna varsa orada yapay bir şey vardır. Kariyere mi, aşka mı yatkın olduğunuz da genetik faktörlerle açıklanabilir.”

İlahi aşk
Bir insana duyulan aşk kadar ilahi aşk da insan hayatında önemli yer tutuyor ve yaşamlarını dönüştürüyor, değiştiriyor. Yunus Emre, Mevlana gibi ilahi olanın zenginliğini herkese anlatabilen kalemlerden görüyoruz ki onların yaşadığı aşk ancak onlar gibi hissedilirse anlaşılabilir. Onların mertebesine erişenler mutluluğu sade bir yaşamda buluyor, ruhsal olarak gelişiyor ve kendileri için bir şey yapma duygusundan arınarak tamamen bütünün hayrı için yaşamaya başlıyorlar.

Aşk vücut kimyasını nasıl değiştiriyor?
Aşık olduğumuzda vücut kimyamız da değişiyor. Ter bezlerinden salgılanan koku molekülleri olarak tanımlayabileceğimiz feromonlar kendimize biyolojik olarak en uygun eşi seçmemize yardımcı oluyor. Birinin kokusu bize itici geliyorsa o kişiyle genetiğimiz yakın ya da aynıdır. Eğer kokusu çekici geliyorsa bu genetiğimizin farklı olduğunu ve o kişiden sağlıklı bebek yapabileceğimizi gösteriyor.

Aşık olunca dopamin, serotonin ve noradrenalin gibi hormonlar aktif ve dengeli şekilde salgılanıyor. Aşkın kalıcı hale gelmesini ise sevgi ve bağlılık hormonu oksitosin sağlıyor. Aşk hissi zihni işgal ettiğinde beynin çalışma sistemi de değişiyor. Testosteron, androjen, östrojen, progesteron gibi hormonlar dengeleniyor.

Bu hormon değişimleri duygusal değişimler kadar, fiziksel değişimler de ortaya çıkarıyor. Bu hormonlar sayesinde saçlara ve cilde parlaklık, gözlere canlılık geliyor, daha pozitif bireylere dönüşüyoruz, yaşam enerjimiz artıyor. Aşık olunan kişiye daha güzel görünme arzusu kişisel bakım isteğini artırıyor. Karşılıklı aşkta özgüven çoğalıyor, kendimizi daha güçlü ve çekici hissediyoruz. Yani aşk her koşulda bedenimizde ve ruhumuzda olumlu değişikliklere vesile oluyor.

Kasaba.works Digital Agency