Kabala, astroloji, mitoloji ve mistisizm üzerine çalışan ve Türkiye’de ‘Bir Dilek Tut, Hayatın Değişsin’ kitabıyla tanınan Gahl Sasson ülkemize gelince ona hem astrolojiyi hem Çin ateşli maymun yılını hem de Türkiye’yi 2016 yılında nelerin beklediğini sorduk. Sasson, “Değişime ve mucizelere açık olun.” diyor.
[bctt tweet=”Gahl Sasson’a Türkiye’yi 2016 yılında nelerin beklediğini sorduk. ” username=”murselsezen”]
Mürsel Çavuş-Yeşeren Olgu Alibeygil
Pozitif dergisinde yayınlanmıştır. Telif hakları DBR’ye aittir.
Gahl E. Sasson artık Susan Miller kadar ünlü bir astrolog. 10 yılı aşkın süredir dünyanın dört bir yanında kabala, astroloji, mitoloji ve mistisizm üzerine çalışmalar yapıyor. İlk kitabı ‘Bir Dilek Tut’ pek çok dile tercüme edilmiş ve 14. Dalai Lama tarafından onaylanmış. Son kitabı ‘Kozmik Gezgin’ ise astrolojik altyapınızı anlamanızı sağlıyor. Los Angeles’ta yaşasa da Kuzey Amerika’da, Meksika’da, Avrupa’da sekiz ülkede, İsrail’de ve Asya’da Hong Kong ve Singapur’da seminerler veriyor bireysel seanslara katılıyor. Türkiye’ye geldiğinde kendisini yakaladık ve 2016’nın nasıl geçeceğini öğrenmeden önce bol bol astroloji konuştuk.
Astroloji insanlık tarihinde nerede duruyor, bizi nasıl etkiledi?
İnsanlık bence astrolojiyi homo erectus zamanından beri kullanıyor. Öncesinde yüzümüz yere dönüktü, yıldızlara bakmıyorduk. İki ayak üzerinde durmaya başlayınca astroloji gelişti. Yoga yapmaya başladık da denebilir, ayağa kalkıp ‘insan pozu’ verdik. Gökyüzünün enginliği zihnimizi değiştirdi, ilgimiz yer tanrıçasından gök tanrıya doğru değişti, döngüleri keşfetmeye başladık. Yıldız dizilimlerinin önünde gezegenlerin hareket ve döngülerini gördük. Bence kadınlar da kendi döngülerinin ayla uyumlu olduğunu farketti. Ne zaman seks yapmanın tehlikeli olabileceğini öğrenmek zorunda kaldılar. Çünkü seks hamileliğe ve doğum sırasında ölümlere neden oluyordu. Ayın döngüleriyle kendi bedenlerindeki döngü bağlantısını öğrendiler. Böylece astroloji doğdu. Tabii bu benim teorim, kanıtlayamam.
[bctt tweet=”Astroloji insanlık tarihinde nerede duruyor, bizi nasıl etkiledi?” username=”murselsezen”]
Astroloji tarihinde önemli başka dönüm noktaları var mı?
Astrolojinin gelişmesindeki diğer önemli evre hayvan ve bitkileri evcilleştirdiğimiz zaman. Ne zaman ekip biçeceğimizi bilmeliydik. Bence astroloji ilk saat, ilk zaman düzeneği; mevsimlere göre çalışır; koç ilkbaharın, yengeç yazın, terazi sonbaharın, oğlak kışın başlangıcı. Astroloji burçların, ışık ve karanlık, günle gece oranına, hangisinin gelişip hangisinin gerilediğine göre sınıflandırılması. 12 burç olmasının nedeni ilk sistemin Babylon’da gelişmesi, onların 12 ve 60 sayılarının kutsal sayması. O yüzden hala zaman düzenimiz 12 ve 60 üzerine. Astroloji ile zaman arasındaki bağlantıyı görüyorsunuz. Bir astrolog size ne zaman ve nerede doğduğunuzu sorar, uzay zaman arasındaki bağlantıyı, kesişimi takip eder. Yani insanlık, hayatta kalabilmek için astrolojiyi keşfetti. Geleceği görme yetenekleri falcı oldukları için değil, bir sonraki selin ne zaman olacağını bilmek, hayatta kalabilmek için…
Günümüzde astrolojinin işlevi ne?
Astroloji falcılık değil, olayları anlayabilmek için gerekli. Bilimlerin anası diyebiliriz, astronomi, psikolojinin öncülü. İlk astrologlar gezegenlerin yerini ölçmek için geometriyi, matematiği öğrenmek zorundaydı. Newton’un astrolojiyi anlamak için matematik öğrenmeye başladığı da söylenir. Astroloji sadece kendimizi anlamamız için gerekli değil, aynı zamanda varlığı sürdürebilmenin bir yolu. Hayatta kalabilmemiz, zamansal olayları anlayabilmemiz ve kabullenebilmemiz için gerekli.
Kabalanın kelime anlamı kabullenmektir. Örneğin etrafınızda ısrarcı bir Koç varsa bunu kabullenebilmelisiniz çünkü onların işi ısrarcılık, itici güç olmak. Niye böyle? Çünkü bahar kıştan çıkmak için doğayı iter, uyanma mevsimidir. Musa, Muhammed, İsa Koç’tur ve itici güçtür. İnatçı bir boğa varsa etrafta, onları böyle kabullenip affetmelisiniz çünkü inatçı olmak zorundalar, baharın ortasında doğdular ve mevsimin saf gücü olmak zorundalar. Aynı mevsimin ortasında olan Aslan, Akrep ve Kova gibi veya sürekli değişen İkizlerin işi budur; baharı yaza çevirir. Yazı sonbahara dönüştüren Başak, sonbaharı kışa geçiren Yay, kıştan ilkbahara dönüşteki Balık gibi. Bunları anladıkça, burçlarını bildiğiniz insanlara karşı şefkatli olabilirsiniz. Kimseyi olduğu şey olduğu için suçlayamayız. Yani astroloji sadece hayatta kalmak için değil, psikolojiyi anlamamız için de gerekli.
Burçların bazı psikolojik rahatsızlıklara yatkın olduğu söylenir, doğru mu?
Stereotipik bir durum var. Örneğin İkizler manik depresif olabilirler, yükselip alçalmaya eğilimliler. Koç’ların öfke kontrolü, Aslan’ların kontrol meseleleri olabilir. Toprak grubundan olduğu için Boğa’nın bağlanma sorunları ortaya çıkabilir. Yengeç insanlarda suçluluk duygusu yaratmaya yatkındır, ruhsal durumları hızla değişebilir, çünkü ay tarafından yönetilirler ve aya göre durumları değişir. Başak burçları obsesif kompülsif olabilir; küçük detaylara düşkünlerdir. Terazilerin ilişkilerde drama yaratma sorunları olur. İlişkileri yoğundur. Akreplerin sahiplenme, kıskançlık, öfke, korkularla ilgili meseleleri olur. Yaylar fazla iyimser olabilirler, aynı Balık gibi. Balıklar gerçeklik karmaşası yaşamaya yatkındır. Kovalar çılgındır, delilikle ilgili her şey ve tedirginlik Kova’yı ilgilendirir. Oğlak korkuyla yönetilir, hipokondrik ya da hayatı yapılandırmaya meyilli, fazla katı olabilirler. Her burcun böyle bazı eğilimleri olabilir ama asıl önemli olan haritada sağlık evinde ne olduğu. Yengeç sakindir ama sağlık evinde Koç varsa öfke, stres, baş ağrıları yaşayabilir. Her burcun sadece psikolojik değil, fiziksel rahatsızlıklara da eğilimi var.
Ne gibi?
Koç kafayı temsil eder, Boğa boyun ve tiroid, İkizler akciğer, eller ve sinir sistemi, Yengeç kaburgalar, mide ve rahim, Aslan kalp ve omurga, Başak bağırsak ve iç organlar, Terazi böbrekler, yumurtalıklar ve bel bölgesi, Akrep burun ve cinsel organlar, Yay karaciğer, üst bacaklar ve kalçalar, Oğlak kemikler, deri ve dişler, Kova dolaşım sistemi, alt bacaklar, ayak bilekleri, Balık bağışıklık sistemi, lenfler ve ayaklar.
Bu bir kesinlik değil de eğilim ama değil mi?
Evet! Bir insan Aslan olabilir ama sağlık evinde Balık varsa kalp krizinden ölme riski yüksektir. Bunları genetik eğilim gibi görebiliriz, kesinlik değil.
2016 Çin astrolojisinde ‘kaprisli maymun’ yılı diyorsunuz. Neden kaprisli?
Çin astrolojisi uzmanı değilim. İlk kez Şangay’a maymun yılında gidiyorum ve ben de bir maymunum. Hepsinin bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Maymun mitolojik hikayelerde baş belasıdır fakat çıkardığı sorunlar zaferle sonuçlanır. Sorundan kurtulmanın Buda’sıdır. Sorunu maymun çıkarır ve bundan kurtulur. Hindistan Vedik geleneğe baktığımızda maymun Hanuman’dır. Hanuman da oyuncu, düzenbazdır. Adanmış tanrıdır, dişi ile erkeği birbirine bağlar ve Hindistan savaş sanatlarında, dojolarda güreşçilerin, vücut geliştiricilerin tanrısıdır. Savaş sanatlarıyla, mucizeyle bağlantılıdır. Bazı radikal inançlar evrime inanmasa da mitolojiler böyle değil. Bu gibi radikal inançlarda bile evrim hikayesini doğrulayan hikayeler var. Örneğin Tibet yaradılış hikayelerinin birinde şefkat Buda’sı tarafından inisiye edilen bir maymundan bahsedilir. Bu maymun Tibet’e gider, kendisiyle seks yapmak isteyen canavar kızla karşılaşır. Maymun istemez, kaçar, kız peşinden ayrılmaz, maymunun danıştığı Buda kızla birlikte olabileceğini söyler. Birlikteliklerinden insanlık doğar. Onlar bile babalarımızın maymun olduğunu biliyorlardı. Mısır mitolojisinde Thoth babundur ve bilgi, mantık, bilgelikle ilgilidir. Tüm mitolojilerde tekrar tekrar görüyoruz ki maymunlar vahşilik, çılgınlık ve yaramazlıkla bağlantılı, ilahi olanla dünyevi olan arasında bağlantıdır. Evrimle dünyada yer almasına izin verilen ruhlardır. Maymun yılı 12 yılda bir gelir ve 8 Şubat’ta başlayacak.
Peki bu yıldan ne beklemeliyiz?
Pek çok mucize gerçekleşecek. Endişe duyduğum tek şey, terörün ‘yalnız kurt’ formatının yükselecek olması, yani tek bir insanın kendi başına bir şeylere karar verip yapması. İsrail’de, Amerika’da gördüğümüz gibi, IŞID gibi hareketlerin kendi operasyonlarını yapması tipik maymun davranışları. Maymun sürüyle hareket etmez. Bunlardan önce, savaşlarda insanlar bir merkezde toplanırdı, askerler belli bir yere gönderilir ve savaşırdı. Kafayı koparırsan bacaklar da dağılırdı. Şimdi her yerde her şeyi yapabilir durumdalar. Bununla savaşması zor çünkü kendi kendilerini gönderiyorlar. Bu da Kova özelliği. Kova çağındayız, bireysellik önemli. Önceden sürü olmak önemliydi. Bir ülke Türkiye’ye saldırsa Türkiye ordusunu gönderir, savaş yapılır, barış sağlanır, biter. Şimdi bir anda her yerde her şey olabilir. Bu da maymun yılının ve yalnız kurtluğun özelliği. Bunun yanında, bu insanları durduracak pek çok kahraman da çıkabilir. Polis, ordu değil; bireyler. Hükümetleri, orduyu beklemektense negatif olanı durduracak bireyler çıkacak ve evet! Ateşli bir yıl olacak.
Türkiye’de Çin astrolojisine inanılmıyor pek…
Düşünce gücüne inanıyorsanız, 1.4 milyar insanın -dünya nüfusunun beşte biri- inandığı şey bu yılın maymun yılı olduğuysa bu gerçekleşir. Ayrıca dünya ekonomisi, borsa dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin’den etkileniyor. Çin astrolojisi Çin’de oldukça güçlü, milliyetçi bir gurur kaynağı ve inanmasak da hepimizi etkileyecek. Hükümet “Bu sene maymun yılı, riskli şeylere dikkat edin” derse, bu gerçekleşir.
Kulağa tehlikeli geliyor. Olumlu yönde kullanma şansımız var mı?
Tabii ki… Maymunu doğru yönde kullanırsak, kötü olmadığını görürüz. Güçlüdür. Tahmin edilemez ama çok fazla değişim, dönüşüm, geçiş potansiyeli barındırır. Güç el değiştirebilir. Maymun statükoyu zorlar. Geleneksel değildir. Dragon ve fare gibi ateşlidir ama dragon düzene saygılıdır. Bu sene sadece maymun değil, ateşli maymun yılı. Kırmızı. Kırmızının dikkat ve tehlike rengi olduğunu biliriz. Aynı zamanda çok fazla değişim ve mucize demek.
Bu sene en çok hangi burçlara iyi gelecek?
Bu sene Jüpiter Başak’ta ve Başak burçlarının en iyi enerjiyi almasını bekleriz. Fakat bu sene Mart ve Eylül’de Başak’ta çok güçlü iki tutulma gerçekleşecek, Başak burçlarına bu süreç güçlük yaratacak. Haziran ve Eylül’deki Satürn karesi Başak ile birlikte İkizler ve Balık’ta da biraz stres yaratabilir. Bu sene Başakların yılı diyebiliriz aylara dikkat etmesi kaydıyla… Eylül’den sonra Terazi de olumlu etkilenmeye başlayacak. Aslanlar için genel olarak iyi geçecek. Yengeçler için de fena değil ama tutulmalar ay burcu oldukları için Yengeç’i her zaman etkiler. Yay 2017’ye kadar Satürn etkisinde olduğu için biraz zorlanacak. İkizler de Yay’ın ters burcu olduğu için zorlanabilir. Bu sene dört Merkür gerilemesi yaşayacağız, genellikle üç olur. Hepsi herkesi güçlü şekilde etkileyecek, özellikle İkizler ve Başakları. 5-25 Ocak, 28 Nisan-22 Mayıs, 30 Ağustos-22 Eylül ve Aralık sonuna doğru Merkür geriliyor. Koç ve Akrepler Nisan ortasından Haziran sonuna kadar değişik hissedebilirler, çünkü bu tarihlerde Mars gerileyecek. Bu burçlar için bu tarihler, yeni projelere başlamak, büyük eşyalar almak için uygun zamanlar değil.
[bctt tweet=”Bu sene Jüpiter Başak’ta ve Başak burçlarının en iyi enerjiyi almasını bekleriz. ” username=”murselsezen”]
Tutulmalar hayatımızda ne kadar önemli?
Tutulmalar ışığı bloke ettiği için insanlarda korku yaratır. Her zaman zorluklar getirir. Güneş ya da ay, kısa süreliğine bizi terk eder. Anne babası yanından ayrılan küçük bir çocuk gibi hissederiz. Çocuk ağlar ağlar, sonra ebeveynleri geri gelince sevinir. Bu ağlama bizim için de bağışıklık sisteminin, lenfatik sistemin düşmesidir. Karanlık canavarların çıktığı zamandır. Canavar dediğimiz kolektif bilinçaltımızdaki korkular. Tutulmalarda hayatta kalma korkularımız açığa çıkarır. Paramızı, sağlığımızı, eşimizi kaybetmek gibi. Bu seneki tutulmalardan Balık, Başak, Mart’ta Koç ve Terazi’ler çok etkilenecek. Tutulmalar her burcu etkiler, değiştirir. Bir şeylerin hızlandığı zamanlardır. Korktuğumuz şeylerin hızla başımıza gelmesi de olası. Örneğin kovulmaktan korkuyorsak tutulma sırasında bir anda kovulabiliriz. Beklenmedik şeyler gerçekleşir. Sırlar açığa çıkar. Eşinizi mi aldatıyorsunuz? Bir elektronik posta ortaya çıkıverir. Patronunuz hakkında kötü bir şey mi söylediniz, kulağına gidiverir gibi.
Sanki büyüme şansı da sunuyor tutulmalar! Anne babanın terk etmesi büyümek gibi…
Evet. Bir kriz ama her zaman kötü değil. Güzel şeylerin de ortaya çıkması hızlanır tutulma dönemlerinde.
Bu sene gökyüzünde başka ne gibi olaylar bizi bekliyor?
Haziran ve Eylül’de bazı kareler var. Geçtiğimiz Kasım ayındaki gibi. Kasım’da Rus uçağının düşmesi, Paris saldırıları gibi olaylar oldu. Haziran ve Eylül’de benzer olaylar bizi bekliyor olabilir. Aralık sonu Uranüs’ün Jüpiter’e yapacağı ters açı yenilik olduğu kadar delilik, beklenmedik olaylar getirebilir. Bilimsel atılımlar gerçekleşebilir.
Türkiye’yi neler bekliyor?
Türkiye Akrep burcu ve Satürn 2012’den beri Akrep’teydi, zor zamanlardan geçti. Şimdi biraz daha iyiye gitmesini, hayatın kolaylaşmasını bekleriz. Satürn şimdi sağlık, iş, beslenme, rutin alanına geçti. Türkiye bir insan olsaydı, sağlığına, beslenmene dikkat et derdim. Önümüzdeki üç yıl Türkiye’de bu alanlarda değişim olacağını öngörebiliriz. Organik beslenme gibi değişimlerin gerçekleştiğini, şeker içermeyen besinlerin, sporun yaygınlaştığını zaten görebiliyoruz. Bunların kalıcı olacağını söyleyebiliriz. İş mekanizmasının, bürokrasinin biraz yavaşlayacağını söyleyebiliriz. Jüpiter ev, aile alanlarına yol alıyor. Eylül-Ekim aylarında bu alanlarda olumlu gelişmeler görebiliriz.
Şu anda Türkiye’nin Suriye, Rusya, Yunanistan, İran ile meseleleri var. Jüpiter ile Mars’ın açıları bu dönemde Türkiye’yi dünyada daha çok kabul görür hale gelecek şekilde etkileyecek. Topluluklar arasında birleşmelerin diyalogların artması, açılımlar sözkonusu. Ay İkizler’de olacak, ay önemli çünkü Türkiye’nin yükseleni Yengeç. Ülke haritalarında ay insanları ifade eder. Türkiye’nin haritasında ay, insanlar 12. evde kitli kalacak. 12. ev hapistir. Hapis, hastaneler… İnsanlarda bir kapalı kalma hissi olabilir. Aynı zamanda bu ev mistisizmdir ki şaşırtıcı değil, burası mistik bir ülke. 12. evin sorunu terk edilmişlik, yalnızlık duygusu vermesi. Ayın İkizlerde olması Asya Avrupa, doğu batı arasında köprü niteliği taşımasının yanı sıra, ayrışmaları ifade eder. İnsanlar arasında temel bir ayrışma olacak. Son seçimde yüzde 50-50 ayrışma gördük.
Türkiye’nin dışardaki algısı da değişebilir. Şiir, müzik, sanat, edebiyat gibi alanlarda ülke öne çıkabilir. Belki bir Türk sanatçı dünyada çok ünlü olacak ve ülkeye yeni bir imaj kazandıracak. Bu büyük olasılıkla bir yazar olabilir. Önemli şeylerden birisi de Jüpiter’in Yay’a ilerlemesiyle 2017 sonbaharında büyük değişimler, atılımlar olacak olması. Satürn’ün iş alanında olması nedeniyle iş alanında değişiklikler sözkonusu. Şimdiye kadar ülkeye yarayan işler artık yaramayacak, yatırım alanlarında değişiklikler olabilir. Ekonomik yollarda değişiklikler olacak. Satürn para alanında olsaydı ekonomik kriz beklenirdi fakat şimdi büyük ekonomik değişiklikler değil, para kazanma yollarında değişimler bekleyebiliriz.