Pek çok kişisel gelişim kitabı kendini tanımayı, başkalarını daha iyi anlamayı ve yönetmeyi vaad eder. Kemal İslamoğlu‘nun “Hayatın Direksiyonuna Geç” kitabı ise bilmekten yapmaya ve sonrasında da “olma”ya nasıl geçeceğimizi de anlatıyor. Hatta anlatmakla da kalmıyor, deneyimlememize imkan tanıyor.
“Yola rehbersiz giren, iki günlük yolu yüzlerce yılda gider.”
Mevlana
Dünya nüfusunun yüzde 98’i “herkes gibi olma” çabasında! Kendilerini konfor alanlarına hapsediyorlar. Her şeyden korkuyorlar, özellikle de kaybetmekten, başarısızlıktan, yapamamaktan… Sonra mutsuzluklar başlıyor, pişmanlıklar, sürekli “kurban” cümleleri kuruyorlar. “Beni kimse anlamıyor”, “Bugünkü aklım olsaydı”, “Senin yüzünden ne hale düştüm?”, “Seni benden başka kimse çekmez” gibi…
Kurban olmak işinden, patronundan, siyasetçilerden, evinden kısacası hayatındaki her detaydan “şikayetçi” olmak demek. Genellikle öfke, nefret, korku gibi duyguların esiri olarak yaşıyor. Sonra hayatlarında sürekli bir “kurtarıcı” beklemeye başlıyorlar. Hayatlarını “keşke”ler kaplıyor. “Keşke şu ülkede doğsaydım”, “keşke babam zengin olsaydı” gibi… İşte bu hayatının direksiyonuna başkasını oturtmak demek. Bu yüzden kitabın ilk bölümünde kurban psikolojisi tüm detayları ile anlatıyor.