Nezle, grip gibi hastalıklarda doktora danışmadan hemen kullanmaya başladığımız, hastalığımız biraz iyileşme gösterdiğinde ise içmeyi unutuverdiğimiz antibiyotikler yanlış kullanımdan dolayı işlevini kaybetmeye başladı. Bu tehlikeden çocuklarımızı nasıl koruyabileceğimizi uzmanlara sorduk.
Bebeğimle Elele dergisinde yayınlanmıştır. Telif hakları DBR’ye aittir.
Maalesef antibiyotik karnemiz kötü! Akılcı Antibiyotik Kullanımı ve Farkındalık Sempozyumu’nda eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Dünya Sağlık Örgütü’nün 42 ülke arasında yaptığı değerlendirmede Türkiye’nin gelişigüzel antibiyotik kullanımı sıralamasında birinci olduğunu söylediğinde konu bir kez daha gündeme taşındı. Bu konuda birinci olsak da bu dünyada genelinde yaşanan bir sorun. Antibiyotikleri doğru kullanmıyoruz ve bakteriler de bu yüzden direnç geliştirmeye başladı.
Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü konuya dikkat çekmek için 16-22 Kasım 2105 tarihleri arasındaki bir haftalık zaman dilimini ‘Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası’ ilan etti. Biz de çocuklarımız için hangi noktada olduğumuzu merak ettik ve Medicana Sivas Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Abdulkadir Yıldırım’a sorduk.
Yıldırım, “Soğuk, kar, kışla birlikte çocuklarda grip, nezle, orta kulak iltihabı, bronşit, zatüre gibi hastalıklar kendini göstermeye başladı. Çocukların gece ateşlenmeleri, öksürüğüyle paniğe kapılan aileler etkili olduğu düşüncesiyle hemen antibiyotik kullanımına başvuruyor. Oysa antibiyotik kullanımının hekim tavsiyesi ile olması gerekiyor” diyor.
Farklı çeşitleri olan antibiyotikler, bakterilerden kaynaklanan enfeksiyonların tedavisinde kullanılıyor. Yıldırım, “Bakterilerin tipine göre de farklı antibiyotik kullanılmalı. Özellikle okula giden çocuklarda görülen üst solunum yolu enfeksiyonları olan burun akıntısı, hafif ateş, öksürük, soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklarda antibiyotik kullanımı gereksiz. Birçok aile çevresindeki kişilerden veya eczaneden aldığı yanlış bilgiler doğrultusunda antibiyotik kullanıyor. Antibiyotiğin doğru olması kadar dozu ve kullanım süresi de önemli. Zamanından önce bırakılan veya düzensiz kullanılan antibiyotik zararlı olabilir” diyor ve ekliyor, “Hekim tarafından verilen antibiyotik yine hekim tarafından belirtilen süre aralığında, uygun görülen dozajda verilmeli!”
Yanlış antibiyotiğin riski yüksek!
Medicana Sivas Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzm. Dr. Abdülkadir Yıldırım yanlış antibiyotik kullanımının risklerini de şöyle anlatıyor; “Her geçen gün bakterilerin antibiyotiğe verdiği direnç artıyor ve buna karşı yeni antibiyotikler geliştiriliyor. Bunun en büyük sebeplerinden biri de antibiyotiğin yanlış ve gereksiz kullanımı. Hekim tavsiyesi olmadan, dozajı belirlenmeden antibiyotik kullanımı, vücudun direnç kazanmasına, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının bozulmasına neden olmakla birlikte vücuttaki yararlı bakterilerin yok olmasına ve bağışıklık sisteminin bozulmasına neden oluyor. Aileler kışın kapalı ortamda bulunmaktan dolayı gelişen viral enfeksiyonlara karşı antibiyotiğin etkili ve hızlı sonuç verdiğini düşünerek doktorlara da antibiyotik yazmaları yönünde baskı yapabiliyor. Daha önceden başka rahatsızlık için alınan ve evde saklanan antibiyotiği ateş yükselmesi, öksürük, nezle gibi durumlarda kullanmak da bir diğer sorunumuz. Bu tür yanlış kullanımlar bazen ölümle bile sonuçlanabiliyor.”
Ne yapmalı?
Medicana Sivas Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzman Dr. Abdülkadir Yıldırım, ebeveynlere şu adımları öneriyor;
* Çocuğunuz hastalandığında panik yapmadan hekime başvurun, hekim uygun görüyorsa antibiyotik kullanın.
* Hekim tarafından reçetede yazılan antibiyotiği yine hekim tarafından belirlenen saatlerde, uygun görülen zaman aralığında düzenli kullandırın.
* Her antibiyotiğin etkisi farklıdır, pahalı olanın daha etkili olduğunu düşünmeyin.
* Hekimin koyduğu tanıya göre dozaja, aç-tok karnına alınmasına, süresine dikkat edin.
* Zamanında verilmeyen antibiyotik etkili olmayacağı gibi vücutta antibiyotiğe karşı direnci arttırır, böbrek ve karaciğerlere zarar verir.
* Hekimin belirttiği süreden önce bırakılan veya sonra kullanılmaya devam edilen antibiyotiğin iyileşmeye faydası olmadığı gibi hastalığın tekrarlamasına da sebep olabilir.
* Yüksek ateşi düşürmek için antibiyotik kullanmayın.
* Doktorlar da antibiyotik kullanımı konusunda hassas olmalı, ısrarınızla antibiyotik yazmamalılar.
Antibiyotik farkındalığınızı arttırın!
* Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre, ilaçların yüzde 50′sinden fazlası uygun olmayan şekilde reçetelendiriliyor, temin ediliyor veya satılıyor. Tüm hastaların yarısı da ilaçlarını doğru şekilde kullanmıyor.
* Avrupa Birliği ülkelerinde her sene 25 bin Avrupalı antibiyotiklere dirençli mikroplardan dolayı hayatını kaybediyor.
* Klebsiella (idrar yolu iltihabı) ve septisemi (kana mikrop karışması) gibi hastalıklara sebep olan mikroba direnç oranı 2010’da yüzde 15’e çıktı; oysa beş sene önce bu mikropların sadece yüzde 7’si antibiyotiklere direnç gösteriyordu. Bu oran bazı Avrupa ülkelerinde yüzde 50’ye kadar ulaşıyor.
* Yeni antibiyotik bulmak zorlaşıyor. Bugün kullanılan antibiyotiklerin çoğu 30-40 sene önce bulunmuştu. 2008’den bu yana keşfedilen antibiyotik sayısı sadece dört.
* Antibiyotiklerin endüstriyel hayvan besiciliğinde düşük dozlarda kullanımı kısa vadede ucuz besin elde edilmesini sağlasa da uzun dönemde faturası dirençli mikropların sebep olduğu pahalı ve zor bulunan antibiyotiklerle tedavi edilmesi gereken enfeksiyonlar oluyor.
* Erken çocuklukta antibiyotik kullanımı, bağırsak mikrop içeriğini değiştirerek ileriki dönemlerde diyabet gelişim riskini yükseltiyor.