Çok sert, saldırgan ve gerçekçi bir yazı bu. Eğer gerçekleri duymaya hazır değilseniz hemen kaçın! Kariyer yaparken evlenememiş, becerikli ve güzel kadınlar, sorun sizde değil erkeklerde…
Elele Dergisi’nde yayınlanmıştır. Telif hakları Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.’ye aittir.
Evlenemedikleri için kadınların kendini suçlama sendromu bir gün beni yiyip bitirecek.
Kadınlarımız suçu hep kendinde arıyor, “Yeterince güzel değil miyim? Yeterince iyi değil miyim? Evrene doğru mesajı gönderemiyor muyum? Acaba istiyor görünüyor da gerçekten istemiyor muyum? Dişi enerjim mi düşük?” Daha neler neler!
Bir rahatlayın. Sorun sizde değil, erkeklerde! Anlatayım. Bir erkek 35 yaşına gelmiş ve hala evlenmemişse;
Farklı tercihleri olabilir: Çok düzgün biridir, iyi ailede yetişmiştir. Çok havalıdır, bakımlıdır, işinde gücündedir. Pek çok kadın çevresinde pervane olurken onun biriyle çıktığını görmemişsinizdir. “Acaba şansım olabilir mi?” diye gider konuşursunuz. İlişki nezaketen verdiği yanıtların ötesine gitmez. Kızlara hiç bakmıyordur, çapkın değildir yani.
Görünürde mükemmel adaydır. Hemen kendinizi yetersizlikle suçlamayın, muhtemelen tercihi erkekler. Bu durum 2-3 kız arkadaşımın başına geldi. Tuğçe mesela bir yıldır aynı adamda ısrar ediyor, beline kadar açık sırt dekoltesinin, giydiği mini eteklerin Alp’i değiştireceğini düşünüyor. Halbuki cinsel tercihler karşıdakini tahrik etmeye çalışmakla değişmez.
Sürdürülebilirlik problemi: Bir erkek 35 yaşına geldiğinde hala 5-10 yıl sürecek kadar uzun bir ilişkisi yaşamadıysa, ilişkileri 1-2 hafta, en fazla 3-5 ayda bitmişse o erkeğin sürdürülebilirlik problemi vardır.
Bir kadının kıymetini bilmeyen yüz yirmi altıncısının kıymetini nasıl bilsin? Onun sorunu karşısına “doğru” kişinin çıkmaması değil, kendisinin doğru kişi olmamasıdır.
Yetersizlikler: Bir erkek 35 yaşına kadar evlenmediyse evlilik yeter şartını yerine getiremeyecek bir yetersizliği vardır.
Maddi olarak güçsüzse, “Henüz sevebileceğim biriyle karşılaşmadım” der ya da evlilik istemiyorum, sadece ilişki yaşasak olmaz mı modeline evrilir.
Uzun süreli ilişki yaşamamış erkeklerin cinsel yönden yetersiz olması kuvvetle muhtemeldir. Hele de ‘Ben çok çapkınım’a sığınıyorlarsa, tek gecelik ilişkilerin adamıyım deyip duruyorlarsa oraya bir soru işareti koyuverin.
Kendi sorunlarını çözemiyordur: Bu kadar şiddetin, iletişimsizliğin ve mutsuzluğun olduğu ülkede akıl sağlığımızı korumak zor. Her iki taraf için de! Hayatı birbirimiz için kolaylaştıracağımıza zorlaştırıyoruz.
Bazı erkekler ailesinde sağlıksız ilişkilere tanık oluyor. Sorgulamak yerine öğrendiği yanlışları tekrar etmeyi veya düzelteceğine kaçmayı tercih ediyor. Anne-babasının evliliği kötü olduğu için evliliğe sıcak bakmayan, her evliliği sıkıcı, bunaltıcı gören çok erkek gördüm.
Bir erkeğin entelektüel olarak gelişkin olması ilişkisinde iyi olacağı anlamı taşımıyor. Aksine iş hayatında olgun biri ilişkisinde ergen gibi davranabiliyor rahatlıkla.
Bir kadın ilişkiden ister sorusunun cevabı basit. Sevgi, saygı, güven ister. Karşımdaki erkek dürüst olsun, aldatmasın, evine, eşine ve çocuğuna sahip çıksın ister. Az buçuk eli yüzü düzgün olsun, iki laf edebilelim, eve geçindirecek parayı kazansın ister. Kadınların büyük çoğunluğu şu iki üç satır dilekle mutlu bir ömür geçirebilir.
Tek dileğim kadınların yetersizliği kendilerinde aramaktan bir an önce vazgeçmeleri. Kazançlarını enerji seanslarına, fallara, yaşam koçlarına değil eğlenmeye, gelişimlerine ve ekonomik yatırımlarına ayırmaları. Oxford vardı da biz mi okumadık demişti ismi lazım değil biri… Ülkede doğru dürüst erkek var da kariyer sahibi kadınlar onları mı bulamıyor?
Görsel: https://pixabay.com