Yayınevlerine yazar adayları tarafından yüzlerce kitap dosyası gelir. Yayınevleri bu kitaplar arasından seçim yapıyor ya da zaten basmak istedikleri yazarla doğrudan veya telif ajansı aracılığıyla iletişime geçiyorlar. Peki yayınevleri kitabımı neden basmıyor?
• Prestijli yayınevleri davetiye usulüyle çalışıyor. Planlamalarını iki yıl önceden yapıyorlar. Yani iki yıllık baskı süreçleri belli, kitapların sözleşmeleri yapılmış, çevirmenleri, editörleri atanmış oluyor. Sadece belli yazarlarla çalışmaya eğilimliler. Onlara kitap gönderdiğinizde sonuç alamazsınız. Çünkü bu yayınevlerinin belli bir yayın politikası vardır.
• Yazar adayları yayınevinin ne türde kitap bastığına bakmadan kitap gönderiyor. Mesela şiir basmayan yayınevine şiir dosyası gidiyor, felsefe basan yayınevine roman gönderiliyor. Bu durumda kitabınız değerlendirmeye alınmıyorlar.
• Diyelim ki yazdığınız türde kitap basan bir yayınevine kitabınızı gönderdiniz. Orada da hangi yazarla rakip olduğunuz önemli. Yani onların ürün gamındaki bir kitapla rekabet edecek misiniz? Diyelim satış kitabı yazdınız, içeriği çok benzer bir kitapları varsa yayınevi daha önce bastığı yazarının satışını düşürmek istemediği için kitabınızı basmaz.
• Kitabınızın niteliği o yayınevinden basılmaya uygun olmayabilir.
• Kitabınız her yönüyle yayınevinin türüne uygun olabilir, bir yazarlarıyla çakışmayabilirsiniz ancak ethos dediğimiz yazar şartını yerine getirmemiş olabilirsiniz.
• Yayınevi kitabınızı beğenebilir ancak limitli baskı bütçesi sebebiyle önceliği –satacağı garanti- yazarlara verebilir ve sizi reddedebilir.
• Yeni yazar adaylarının “tutundurma maliyeti” yüksektir ve pek çok yayınevi bu yükün altına girmek istemez.
Bu konuyla ilgili daha fazla bilgi isterseniz Youtube kanalımda Ceres Yayınları’nın kurucusu Tuğba Dedeoğlu Demir ile yaptığım röportajı izleyebilirsiniz.
Ayrıca Optimist Yayınları Genel Müdürü Zeynep Dicleli Erdoğan ile birlikte konuk olduğumuz Dr. Sertaç Doğanay’ın programından faydalanabilirsiniz.
Kitabı ücretli mi ücretsiz mi bastırmalı?
- Yayıncılıkta son dönemlerde klasik yayıncılık haricinde farklı yöntemler de gündeme geldi. Kitaplarınızı bireysel yayıncı olarak kendiniz bastırabilirsiniz, bir yayınevinden ücretli basılmasını isteyebilirsiniz veya ücretsiz basılmasını bekleyebilirsiniz.
- Her yöntemin kendine göre avantajları ve dezavantajları var.
Ücretli kitap bastırmanın avantajları:
- Yazar kitabında söz sahibidir. Kapağına, tasarımına, kağıt kalitesine kendi karar verebilir. (Bu aynı zamanda dezavantajdır çünkü yayıncılık tecrübesini reddetmiş olur.)
- Ücretsiz bastırırken bekleme süresi bir hatta iki yıla kadar uzar. Ücretli bastırdığınızda ise iki ayda kitabınızı elinize alırsınız.
- Özellikle teknoloji gibi çabuk eskiyen konularda hızlı aksiyon almayı sağlar.
- Yayıncılardan destek alamadığınız durumda size hareket alanı sağlar.
Ücretli bastırmanın dezavantajları:
- Ücretli basan ve bunu deklare eden yayınevlerinin prestiji düşüktür.
- Yazardan para kazandıklarında kitabı satmak için fazla çaba harcamayabilirler çünkü zaten yazardan belli bir miktar para kazanmışlardır.
- Çok satmayacak, başka yayıncıların basmaya değer bulmadıkları kitapları basarlar.
- Paralı kitap basmak için pek çok yayıncı alt markalar üretti. Bazı alt markalar bu iş için üretildi.
- Ücretli bastıran yazar bir editörle çalışmadıysa kitap içeriği vasat veya kötü olabilir. Bu da piyasadaki “kötü” kitap algısını güçlendiriyor.
- Okura iyi kitabı seçme konusunda daha çok iş düşer.
- Bu sistemin yaygınlaştırması, yazarların olgunlaşmadan kitabı piyasaya sürmesine ve yazar, yayıncı kavramlarının yıpranmasına neden oluyor.
Hangi durumlarda kitabı ücretli bastırmalısınız?
- Eğer kitaptan beklentiniz kişisel bilinirliğinizi arttırmak, bir konuda otorite olduğunuzu göstermek, bir konuda bilinç yaratmak ve bunu hızlıca yapmaksa,
- İçeriğiniz çok az kişiye hitap ediyorsa (500 kitabın altında satacak),
- İsim bilinirliğiniz yoksa ve ilk kez kitap bastırıyorsanız ücretli kitap bastırabilirsiniz.