Zeplin insanlara uçma zevkini tattırdı ama Birinci Dünya Savaşı’nda Almanlar Paris ve Londra’yı zeplinle bombaladı. 1930’larda ise Almanya’dan Güney Amerika’ya zeplinle üç günde gidivermek dönemin en modern seyahat yöntemiydi.
Yüzyılın başlangıcında en renkli haberlerden biri “Zeplin”di. Adını yapımcısı Kont Ferdinand von Zepplin’den alan “iskeleti!” ve güdümlü balon tam bir çağ boyunca en çok sempati toplayan uçan araç oldu.
Zeplin’in madeni iskeleti belli sayıda hücreden meydana geliyordu; bu hücreler yapı kafesi ve halkalarla sınırlıydı. Bazı hücrelere gaz baloncukları yerleştirilmişti, havada tutunmayı sağlayan bu gazlar bazen hidrojen bazen de helyumdu. Ayrıca bazı baloncuklar, itici motorlarda kullanılan ve “blaugas” denilen, eteline benzer bir gazla şişirildi.
1900 ile 1939 arasında zeplinlerin boyu 128’den 245 metreye çıkarıldı. Birinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar, Paris ve Londra’yı bombalamak için zeplinleri kullandılar. Bu uçuşlarda birçok balon tahrip oldu.
1928’de Dr. Eckener tarafından yönetilen Graf Zeplin, Atlantik’i aştı. 1932’de Lutfansa ile anlaşarak posta ve yolcu taşımak üzere düzenli seferler yaptı. Almanya’dan Güney Amerika’ya zeplinle üç günde gidivermek dönemin en modern seyahat yöntemiydi. Güdümlü balonların ticari amaçlarla kullanılması ilgi çekmişti çünkü İkinci Dünya Savaşı arifesine kadar 52 bin yolcu taşıyan ve düzenli servis halinde iki milyon kilometre yapan bu balonlar gerçekten yararlı olmuştu.
Bütün bu süre içerisinde bir tek zeplin kazası oldu. Bu kazada Hindenburg adlı zeplin parçalandı ve 96 yolcusundan 35’i hayatını kaybetti. Kazanın sebebiyse hiç bir zaman anlaşılamadı.
Zeplin Türkiye’de reklam aracı
Türkiye’de zeplinin uçurulacağı 1930’lu yıllarda gazetelere konu olmuş; ama daha sonra basında bu konu ile ilgili herhangi bir haber yayınlanmamıştı. Bundan bir kaç yıl önce çöpte, İstanbul’un üzerinden o yıllarda zeplinin geçtiğine dair bir fotoğrafın bulunması ise ana haber bültenlerine konu oldu.
Türkiye’de zeplin sahibi ilk şirket ise Koç Holding oldu. 21 Ekim 1998’den beri Türkiye semalarında boy gösteren Koç’un zeplini çağına uygun olarak sadece “reklam” amacıyla kullanılıyor.