Estetik uygulamalara talep tüm dünyada hızla artarken Türkiye hem iyi hekimleri hem Arap ve Avrupa ülkelerine yakınlığı hem de cazip fiyatlarıyla plastik cerrahi alanında dünyada ve Avrupa’da ilk sıralara yükseldi.
Türkiye, Plastik Cerrahi eğitiminin en iyi verildiği, en donanımlı hekimlerin yetiştiği ülkeler arasında yer alıyor.
Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği (TPRECD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Akın Yücel, Türkiye’nin başarısının uluslararası araştırmalarla da tescillendiğini belirtti:
“Plastik cerrahide son 15 yılda geldiğimiz noktanın gurur verici olduğunu söyleyebiliriz.
Araştırmalar plastik -estetik cerrahi işlemler için dünyanın en çok tercih edilen ülkeler arasında olduğumuzu tescilliyor. ISAPS’in (The International Society of Plastic Surgery – Uluslararası Plastik Cerrahi Derneği) en son yayınlanan raporuna göre işlem sayısında dünyada sekizinci, Avrupa’da ikinci sıradayız. Avrupa’da birinci ve ikinci olduğumuz uygulamalar var. Bu konuma 20 yıllık titiz çalışmalar, başarı örnekleri ve yüksek hizmet kalitesi ile geldik”.
Estetik uygulamalara başvuranlar tüm dünyada artıyor. ISAPS’ın en son yayınlanan çalışmasına göre 23 milyon 626 bin 909 estetik uygulamanın yaptırıldığı dünyada birinci sırayı ABD alırken; onu Brezilya takip ediyor. Türkiye 8. sırada. Meme büyütme, dünyadaki en popüler cerrahi işlem. Tüm cerrahi işlemlerin yüzde 15,8’ini meme büyütme ameliyatı oluştururken, bunu % 14 ile yağ aldırma (liposuction), % 14 ile göz kapağı cerrahisi, % 7,6 ile burun estetiği ameliyatı (rinoplasti) ve % 7,4 ile karın germe ameliyatı (abdominoplasti) izliyor. Türkiye’de ise estetik operasyonların dağılımı biraz daha farklı. Cerrahi operasyonlarda burun estetiği öne çıkarken onu meme büyütme, liposuction, göz kapağı ve yüze yapılan yağ dolguları takip ediyor.
Cerrahi olmayan estetik işlemlerde ise botulinum toksin uygulamaları birinci sırada yer aldı. Bunu hyalüronik asit dolgular, epilasyon, ameliyatsız cilt sıkılaştırma ve lazerle cilt yenileme işlemleri izliyor.
Türkiye rinoplastide (burun estetiği) 43 bin 140 işlemle dünya altıncısı ve Avrupa birincisi. Lazer epilasyonda yine Avrupa’da en çok işlem yapılan ülkeyiz. Dünyada ise beşinciyiz. Dünyada en çok lazer epilasyon işlemi Japonya’da yapılıyor. Avrupa’da birinci olan Türkiye’yi Yunanistan takip ediyor. Türkiye, 119 bin 132 hyalüronik asit (sentetik dolgu) işlemiyle ABD, Brezilya, İtalya ve Japonya’nın ardından dünyada beşinci, Avrupa’da ikinci sırada. Türkiye ameliyatsız yüz gençleştirme alanında da iddialı. 21 bin 120 işlemle dünyada ABD, Japonya, Meksika ve Brezilya’nın ardından dördüncü sırada. Avrupa’da ise ilk sıradayız.
Türkiye saç transferi konusunda da 11 bin 328 işlemle dünyada üçüncü, Avrupa’da ise birinci sırada. Bu alanda dünya birinciliğini 36 bin 500 işlemle Hindistan elinde bulundururken, ikinci sıradaki ABD’de 11 bin 418 işlem yapılmış.
Desteğe ve hukuki iyileşmeye ihtiyaç var
Elbette plastik cerrahinin desteklenmeye ve bazı hukuki iyileştirmelere ihtiyacı var. Yasal boşluklar, merdivenaltı işletmeleri cesaretlendirirken, hastalar bilgi eksikliği ve daha ekonomik olduğundan uzman olmayan kişilere işlem yaptırabiliyor. Medyada karşılaşılan komplikasyonların önemli bölümü bu tür illegal işletmelerden kaynaklanıyor. Bu hatalar hastaları korkutup işlemlerden uzak tutarken, sağlık turizmine de balta vuruyor.
TPRECD Bilimsel İşler Sorumlusu Prof. Dr. Selahattin Özmen, “Merdivenaltı işlemlerde yükseliş ve hatalı uygulamalardaki artış yurtdışı basınında ülkemiz için olumsuz propaganda yapılmasına zemin hazırlıyor. Plastik cerrahinin korunması ve geliştirilmesi için ruhsatsız, izinsiz ve uzmanlık alanı olmaksızın bu alanda çalışanları engelleyecek düzenlemelere ihtiyaç var” diyor.
TPRECD Yönetim Kurulu üyelerinden Prof. Dr. Şükrü Yazar ise sektörden çürük elmalarının ayıklanmasının önemine dikkat çekerek yetkili makamlara çağrıda bulundu: “İlgili makamlardan talebimiz, ülkemizin en değerli insan kaynaklarından olan plastik cerrahların çalışma alanlarının korunması, Plastik Cerrahi eğitimlerine daha fazla kaynak ayrılması ve koşulların iyileştirilmesidir. Branş ihlalleri ve merdivenaltı uygulamaların önüne geçmek için yasal yaptırımların artırılmasını bekliyoruz. Bu alana yapılacak yatırımlar; sağlık turizminde dünya markası konumumuzu sağlamlaştıracak ve pozisyonumuzu güçlendirecektir.”