Sömürgelerde askeri çözüm politikasının iflası, muhalefetin odağını da hoşnutsuzluğun en yoğun olduğu bu alana kaydırdı. Özellikle küçük rütbeli subaylar arasında giderek güçlenen barışçı çözüm düşünceleri, yüksek komuta kademelerinde de dile getirilmeye başlandı. Sonunda 25 Nisan 1974’te yüzbaşıların önderlik ettiği bir darbeyle Caetano hükümeti devrildi.
1.Dünya Savaşı’nda İtilaf Devletleri’nin yanında yer alan Portekiz, Angola ve Mozambik’teki kuvvetleriyle Alman sömürgelerine karşı yürütülen harekata katıldı. Ayrıca batı cephesine birlikler gönderdi.
Ülkede savaş sonrasında ekonomik bunalım ve siyasal karışıklıklar nedeniyle kısa ömürlü hükümetler birbirini izledi. Geçici askeri yönetime dayanarak Mart 1978’de kendini cumhurbaşkanı seçtiren General Antonio Oscar de Fragoso Carmona, ülkeninin içinde bulunduğu güçlükleri çözmek için Oliveira Salazar’ı geniş yetkilerle Maliye Bakanı yaptı.
Carmona’nın göstermelik seçimlerinden ölümüne değin (1951) ülkenin yönetimini Salazar sürdürdü. Salazar’ın politikalarının başarısı ülkenin durumunu düzeltti. Salazar rejimini pekiştiren bir etken de İspanya İç Savaşı (1 1936)-39) ve II. Dünya Savaşı’nın Portekiz’i pek etkilememesi oldu. Asor Adalarında İngilizlere üs vermesine karşın, Portekiz büyük ölçüde savaşın dışında kaldı.
Carmona’dan sonraki cumhurbaşkanları döneminde de güçlü konumunu sürdüren Salazar, 1960’larda Portekiz sömürgelerinde yükselen bağımsızlık mücadelesi karşısında çıkmaza girdi. Hindistan’daki sömürgelerin elden çıkmasından sonra Afrika sömürgelerine büyük bir askeri güç yığması, Portekiz ekonomisine ağır bir yük bindirdiği gibi ordu içinde de huzursuzluk yarattı. Salazar’ın 1968’de ağır biçimde hastalanması üzerine başbakanlığa atanan Marcelo Caetano da mali sorunların ve gelişen muhalefetin üstesinden gelemedi. Bu dönemde liberalleşme yönünde atılan adımlar “Yeni Devlet” güçleri arasında bölünmeler yaratırken, sosyalist ve komünist hareketler hızla güç kazanmaya başladı.
1974 Darbesi ve sonrası
Sömürgelerde askeri çözüm politikasının iflası, muhalefetin odağını da hoşnutsuzluğun en yoğun olduğu bu alana kaydırdı. Özellikle küçük rütbeli subaylar arasında giderek güçlenen barışçı çözüm düşünceleri, yüksek komuta kademelerinde de dile getirilmeye başlandı. Sonunda 25 Nisan 1974’te yüzbaşıların önderlik ettiği bir darbeyle Caetano hükümeti devrildi.
Çoğunlukla Marksist eğilimli olan darbeci subayların oluşturduğu Silahlı Kuvvetler Hareketi (MFA) “Yeni Devlet” anayasasını kaldırarak ordu ve bürokraside geniş çaplı bir tasfiyeye girişti. Bu arada Portekiz Komünist Partisi sendikalarda ve toprak reformu hareketinde etkili bir rol üstlendi. MFA’nın Marksist kanadına dayanan Albay Vasco Gonçalves başkanlığında yeni bir hükümet oluşturuldu.
25 Nisan 1975’te yapılan kurucu meclis seçimlerinin yeni rejimin zayıf bir desteğe sahip olduğunu göstermesine karşın, Gonçalves hükümeti sosyalist bir programı uygulamaya koydu.
Nisan 1976’da yürürlüğe giren yeni anayasada da sosyalizme geniş hedefi açık bir biçimde ortaya kondu. Ardından geçici bir hükümetle yapılan genel seçimlerde hiçbir partinin çoğunluğu elde edemediği bir siyasal tablo ortaya çıktı. Bununla birlikte, birinci sırada ver alan Portekiz Sosvalist Partisi Mario Soares’in başkanlığında bir azınlık hükümeti kurdu. Cumhurbaşkanlığına ise Kasım 1975’te solcu subayların darbe girişimini bastırılmış olan ve oyların yüzde 61.5’ini alan Genelkurmay Başkanı Antonio Ramalho Eanes seçildi.
Programı uygulamakta güçlük çeken Soares, Aralık 1977’de istifa ettikten sonra Ocak 1978’de tutucu eğilimli Merkez Sosyal Demokrat Parti’yle bir koalisyon hükümeti kurma yoluna gitti. Altı ay geçmeden bozulan koalisyonu kısa ömürlü bir dizi merkez-sol hükümet izledi.
1980 seçimleri sonunda büyük bir çoğunlukla iktidara gelen merkez-sağ eğilimli Demokratik İttifak, anayasada önemli değişiklikler yaparak sivil yönetime geçişin yolunu açtı. 1982’de hükümet içindeki ayrılıkların yol açtığı bunalım üzerine, Cumhurbaşkanı Eanes erken seçime gitme kararı verdi.
Nisan 1983’teki seçimlerden başarıyla çıkan Portekiz Sosyalist Partisi, ekonomik sorunları çözebilecek geniş tabanlı bir hükümet kurmak için, eski Demokrat Parti’nin yerini almış olan Sosyal Demokrat Parti’yle koalisyona gitmeyi kabul etti. Soares’in başkanlığındaki hükümet, 18 aylık acil sorunlar programını başarıyla uygulamanın yanı sıra Avrupa Ekonomik Topluluğu’na (AET) girişi sağlayacak bi programı da başlattı. Bu alanda atılan adımlarla Portekiz 1 Ocak 1986’da Sosyal Demokrat Parti’nin sağ kanadının ekonomik politikalara ilişkin muhalefeti nedeniyle sık sık sorunlarla karşılaşan koalisyon, sağ kanat önderli Anibal Cavaço Silva’nın parti başkanlığına seçildiği 1985’te işlerliğini yitirmeye başladı. Öte yandan yaygın grevler ve gösteriler de hükümeti yıpratan bir boyuta ulaştı.
Solares’in istifa etmesiyle Ekim 1985’te yapılan seçimleri, serbest piyasa ekonomisi ağırlıklı bir programı savunan Sosyal Demokrat Parti kazandı. Böylece Cavaço, Silva bir azınlık hükümeti kurarken Soares 60 yıllık bir aradan sonra Yubeat 1986’da ilk sivil cumhurbaşkanı seçildi. Temmuz 1987’de yapılan seçimler sonunda Sosyal Demokrat Parti’nin sandalye sayısını büyük oranda artırmasıyla daha istikrarlı bir hükümet dönemine girildi.