1958-1964 yılları arasında devlet başkanı ve Komünist Parti’nin birinci sekreteri olan Nikita Kruşçev, iktidar döneminde batılı ve diğer sosyalist ülkelerle olan ilişkilerini geliştirmeye çalıştı. Kruşçev’in Stalin döneminin olumsuz mirasından kurtarmak amacıyla düzenlediği Sovyetler Birliği Komünist Partisi 20. Kongresi, Çin-Sovyet bölünmesinin başlangıcı oldu.

Nikita Kruşçev, 1894 yılında Ukrayna’da Kalinovka köyünde doğdu. Babası kömür madeninde işçiydi. Köyde öğrenim gören Kruşçev, 1908 yılında ailesiyle birlikte Yuzovka’ya göç etti. Sanayi ve madencilik bölgesi olan Yuzovka’da maden ve fabrika işçiliği yaptı.

1917 yılındaki Ekim Devrimi öncesinde çeşitli işçi örgütlerinde çalışan Kruşçev; 1918’de Rusya Komünist Partisi’ne girdi ve iç savaş süresince karşı devrimcilerle mücadele etti.

1921 yılında iç savaşın sona ermesiyle birlikte Yuzovka’ya geri dönen Kruşçev, burada bir işçi okuluna girdi. Bölgede parti çalışmalarına katıldı ve önemli görevler aldı. 1929 yılında Sanayi Akademisi’ne kabul edildi ve Moskova’ya gitti.

Moskova’da parti içinde hızla yükselen Kruşçev, 1935 yılında Moskova Parti Örgütünün birinci sekreterliğine getirildi. 1939’da da üst yönetime seçildi.

Devlet Başkanı Kruşçev

Stalin’in ölümüyle birlikte, Sovyetler Birliği’ndeki siyaset adamlarının en önemlilerinden biri oldu. Batı Sibirya ve Kuzey Kazakistan’daki işlenmemiş toprakların tarıma açılmasını öngören bir projeyi yürürlüğe koydu. 1956 yılında Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin 20. Kongresi’nde, Stalin’in uygulamalarını ve yönetimini eleştiren ünlü konuşmasını yaptı. Doğu ve Batı arasında savaşın kaçınılmaz olduğu görüşünü reddederek, “farklı sosyal sisteme sahip ülkeler arasında barış içinde bir arada yaşama Leninist ilkesi”nin bundan böyle Sovyetler Birliği dış politikasının temelini oluşturacağını açıkladı.

20.Kongre’nin uluslararası yankıları büyük oldu. Geçmişte çeşitli konularda Stalin ile çatışmış olan Mao Zedong, Kuruşçev’in de Stalin eleştirisine girişmesini ilk başta olumlu karşıladı. 1950’lerin sonlarına doğru ise, durumu Çin Komünist Partisi içinde Liu Shaogi ve Deng Xiaoping gibi isimlerin önderliğinde kendisine karşı gelişen muhalefet eğilimleriyle birlikte değerlendirdiğinde, Kruşçev’in Marksizm-Leninizmi terk ederek “kapitalizm restorasyonu” yoluna girdiği sonucuna vardı. Böylece 20. Kongre Çin-Sovyet bölünmesinin başlangıcı oldu.

1959 yılında “barış içinde bir arada yaşama” politikasının bir adımı olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne giden Kruşçev, 1962 yılında da ABD Başkanı Kennedy ile Küba’daki orta menzilli füzelerin yol açtığı bunalımlı bir dönem yaşandı. Bu döneminde Çin Halk Cumhuriyeti ile Sovyetler Birliği’nin ilişkileri bozuldu.

Kruşçev döneminin etkinlikleri

Kruşçev, iktidarı döneminde batılı ve diğer sosyalist ülkelerle olan ilişkilerini geliştirmeye büyük önem verdi. Ayrıca uzay çalışmaları ile ilgili önemli aşamalar kaydedildi. Uzaya uydu ilk kez Kruşçev döneminde gönderildi.

Bu başarılı çalışmaların yanı sıra, parti içinde Kruşçev karşıtlarının güçlenmesi ve özellikle tarım politikasının başarısızlığa uğraması sonucu Kruşçev, 1964 yılında görevden alındı.

Kasaba.works Digital Agency