Onu moda fütüristi ve trendsetter olarak tanımlamak yanlış olmaz! Paris’teki Pierre Cardin Müzesi’nin açılışında bile, “Müzede çok fazla kalmayın, yolun karşısındaki mağazamıza geçin, burada geçmiş, orada gelecek var” diyebilen biri o! Zeki, çalışkan, yaratıcı ve sıra dışı!
Bir şekilde onun veya ekibinin tasarladığı bir kıyafet giymiş, bir aksesuar taşımışızdır. “60 yıldır tasarladıklarım sanatsal, sosyal ve bilimsel çevrelerde mutlaka bir yankı uyandırıyor” demekte çok haklı, çünkü gerçekten de öyle! O sadece bir modacı da değil, mobilya tasarlıyor, tiyatro oyunları yazıyor, oynuyor, sinema filmi çekiyor, heykel ve seramikle uğraşıyor. Restorancılığa el atmış; Maxim’s ve Minim’s restoran zincirlerinin sahibi… En keyif aldığı hobisi ise eski şatoları, villaları bedeli ne olursa olsun alıp restore etmek, bunu yaparken hiçbir masraftan kaçınmamak. Pierre Cardin emlak zenginliği açısından Donald Trump ile boy ölçüşebilecek kadar varlıklı! Hatta şöyle bir anısı anlatılıyor. Bir gün Cannes’da dolaşıyorken uzakta bir villa görmüş ve çok beğenmiş. Yardımcısına dönüp, “Ne güzel bir yer, burayı mutlaka alalım” demiş, yardımcısı kulağına eğilip “Efendim orası zaten sizin” demiş, Pierre Cardin gülümsemiş, “O zaman gidip görelim!” Pierre Cardin’in sadece iş dünyasında başarılı değil. Akademik çevrelerde de tanınıyor. Fransa Ulusal Akademisi’nin üyesi ve aynı zamanda UNESCO elçisi… 92 yıla yapmak istediği her şeyi sığdıran nadir insanlardan… “Bazı insanlar bu kadar şeyle nasıl uğraştığıma çok şaşırıyorlar, oysa bunlar benim hayatımın doğal bir parçası…” diyor. Üstelik bunları başarırken zengin bir aileden de gelmemiş. Yoksul bir İtalyan ailesinin beş çocuğundan biri olarak 1922 yılında Venedik’te doğmuş. Ailenin en küçük ferdi. Ailesi o iki yaşındayken Fransa’ya taşınmış ve eğitimini burada almış. Oturdukları mahallede yaşadığı ırkçı aşağılamalar onun karakterinin oluşmasında büyük önem taşıyor. Herkese haddini bildirme hırsını, kararlılığını ve inatçılığını bu zamanlarda yaşadıklarına borçlu. Moda dünyasına ilk adımını ise 14 yaşında bir terzi atölyesinde atıyor.
1945’te Paris’e taşındığında The Beauty and the Beast filmi için kostüm ve maske tasarlamak ona yepyeni bir dünyanın kapılarını açıyor ve tabii henüz 24 yaşındayken Christian Dior ile çalışmaya başlıyor. Hedefleri büyük bu genç adam ustanın yanında geçirdiği üç yılın sonunda kendi atölyesini kurmaya karar veriyor. “İlk tasarımlarımda Dior’dan esinlenmiştim ama bunu kısa sürede aştım. O zamanlar uzaydan, kozmostan, insanların aya ayak basmasından çok etkilenmiştim. Daha önce kimsenin denemediği bir şeyi denedim, füturistik bir tasarım anlayışı geliştirdim. Geleceği düşünüyor ve bugünden geleceği tasarlamaya başlıyordum” diyor. Bu “geleceği tasarlama” anlayışı Pierre Cardin’in hayatının mihenk taşı oldu ve modada birçok ilke imza attı. “Benden önce erkekler için kimse tasarım yapmıyordu, sadece terziler vardı. Bugün ise tasarımcılar kadınlardan önce erkeklere odaklanıyor. Yani 40-50 yıl önce çıkış noktam çok doğruydu.” Cardin ilk kadın koleksiyonunu 1953’te oluşturdu. 1954’te balon elbiseleriyle öyle başarı kazandı ki hemen ilk kadın giyim mağazasını açtı, bunu 1957’de erkek giyim mağazası izledi. Sadece işin ticari boyutu ile ilgilenmiyor, genç tasarımcıları yetiştirmenin ve kendi ekibine katmanın da çok önemli olduğuna inanıyordu. Bu yüzden tasarım okulu Bunka Fukosa’da eğitim vermeye başladı. İlk ödülünü ise Amerika’da Bostan’dan aldı. 1959 kadınlar için ilk hazır giyim koleksiyonunu oluşturdu, 1966’da da çocuk koleksiyonunu… 1968 ise giyim dışında ilk lisans sözleşmesini imzaladığı yıl oldu. Porselen tabaklarla başladığı serüven dalga dalga yayıldı ve kalemden ofis mobilyasına, aksesuardan madalyaya kadar her şeyi tasarlamaya başladı. Her yıl dünyanın değişik ülkelerinde butikler, restoranlar, mağazalar açtı. Amerika’dan, İtalya’dan, Fransa’dan, Almanya’dan ödüller aldı. Multi milyoner oldu. Bugün 140 ülkede 650 farklı ürün lisansı ile dünyanın en çok kabul gören ticari markalarından birine dönüştü. Pierre Cardin bugün 92 yaşında ve hala çalışıyor. “Ben çok basit bir adamım, snop biri değilim. Çok içmem, gece kulübüne gitmem, zamanımı spor yapmak için spor salonlarında harcamam, onun yerine hala merdiven çıkmayı seviyorum. Hayatla çalışma arasındaki dengeyi iyi yakaladığımı hissediyorum. Geceleri yatağıma yattığımda karanlıkta şekilleri, renkleri ve materyalleri görürüm ve hala burada olduğum için kendimi şanslı hissediyorum” diyor ve ekliyor; “Moda ve tasarım iki farklı şeydir, moda giydiğimiz şeydir, tasarım ise yaratıcılık içerir, esas değer yaratan tasarımdır. Moda zenginler için de fakirler için de tasarım yapar önemli olan sizin onu nasıl kullandığınız ve taşıdığınız. Kıyafetler insanın röntgeni gibi ve tamamen sizi yansıtır!” Dünyanın 140 ülkesinde bulabildiğiniz Pierre Cardin ürünleri artık moda dışında da insanların kendini ifade araçlarından biri! Çünkü o hala yaratıyor, üretiyor, herkes onda kendini ifade edebilecek bir şey mutlaka buluyor.
“Ben yarın ne göreceğimi düşünerek tasarım yapıyorum, böylece yarını ben oluşturuyorum üstelik yaratıcı bir şekilde. Hayatta hiçbir şeyi kaçırmadım. Hayatla çalışmanın arasındaki balansı da iyi yakaladığımı düşünüyorum.”
DÜNYAYI TAYT ÇILGINLIĞI İLE TANIŞTIRDI
Pierre Cardin dünyayı tayt çılgınlığı ile tanıştıran kişi. 1963 yılında çıkardığı Cosmo Corps koleksiyonunu sadece taytı kullanıma sokmasıyla değil, plastik, endüstriyel fermuar gibi materyalleri de kullanmasıyla modada müthiş bir etki yaratmıştı.
CHRISTIAN DIOR’LA ÇALIŞTI
Yetenek ve çok çalışmak yetmez. İyi bir rehberiniz varsa uzun sürede alacağınız yolu çok kısa sürede tamamlarsınız. Pierre Cardin şanslıydı çünkü 1947-1950 yılları arasında Christian Dior’un yanında kendini geliştirme fırsatını yakaladı. Bunu da kendi adına açtığı haute couture mağazası Maison De Couture izledi.
BEATLES KOSTÜMLERİ
Pierre Cardin birçok ünlü oyuncunun, sanatçının hatta heykeltıraşın
kostümlerini tasarladı fakat Beatles grubuna tasarladığı kostümlerle dünyanın her yerinde ulaştı. Çünkü o döneme herkes saçını bu dört yakışıklı gibi kestirmek ve onlar gibi giyinmek istiyordu.
Kendi işini kurdu
Pierre Cardin’in az bilinen yönlerinden biri tiyatroya olan düşkünlüğü. Kendi şirketini kurduktan sonra tiyatro kostümleri tasarlamak onun için büyük zevkti.
MODA OSCAR’I
Pierre Cardin 1958 yılında ilk ödülünü Boston, Amerika’dan aldı. Sonrasında ödüllerin ardı arkası kesilmedi. 1985 yılında Milano’da Ascot Brun “En Yaratıcı Kişi” ödülünü kucakladı, onu Fransız Moda Endüstrisi’nin Moda Oscar’ı ödülü izledi.
CARDIN KORONOLOJİSİ
1922 Venedik’te San Biagio di Callalta’da doğdu ve Fransa’da eğitim gördü.
1945’te Paris’e yerleşti. The Beauty and The Beast filmi için kostümler ve masklar tasarladı.
1946 Chirstian Dior ile çalışmaya başladı.
1950 Kendi firmasını kurarak sinema ve tiyatrolar için kostüm ve maske tasarlamaya başladı.
1953 İlk kadın koleksiyonunu sundu.
1954 Balon elbiselerle bütün dünyada başarı kazandı ve ilk butiği “Eve”i Paris’te açtı.
1957 İkinci butiği “Adam”ı erkekler için açtı. Erkekler için renkli kravatlar ve baskılı tişörtler tasarladı. Bunka Fukosa tasarım okulunda ders vermeye başladı.
1958 Amerika Boston’dan “Genç Tasarımcı” ödülünü aldı.
1959 Kadınlar için ilk hazır giyim koleksiyonu Printemps mağazalarında satılmaya başladı.
1961 Erkek hazır giyimine aksesuarları da ekledi.
1966 İlk çocuk koleksiyonunu Paris’te tanıttı.
1968 Giyim dışı ilk lisans sözleşmesini porselen tabaklar için imzaladı.
1970 Tiyatro, restoran, sinema ve sergi salonu da olan Espace Pierre Cardin’i Paris’te açtı.
1974 Çalışmalarından dolayı İtalyan Oscar’ı EUR ile ödüllendirildi.
1977 Paris’te açtığı Evolution’da ilk haute couture mobilyalarını sergiledi. Bunu Maxim butik izledi.
1979 Pekin ve Şangay’da ilk moda defilesine çıktı.
1980 New York’taki Metropolitan Müzesi’nde tasarımdaki 30. yılını kutladı ve New York’ta bir ofis açtı.
1981 Kadınlar için ‘Choc’ parfümünü çıkardı. Renault 9 için koltuk kılıfı tasarladı, Espace Baths markasını yarattı. Mücevher koleksiyonunu tanıttı.
1982 Japonya’da Kakain Müzesi’nde Pierre Cardin retrospektifi sergilendi. Barcelona’da sergi açtı. Şarap ve şampanya markasını tanıttı.
1983 Legion d’Honneur nişanını aldı.
1985 Ascot Brun, Milano’dan “En yaratıcı insan” ödülünü aldı.
1987 Rusya’da kadın, erkek ve çocuk giyimi için 10 bin metrekarelik bir showroom açtı.
1989 İtalya Başbakanı’ndan madalya alırken, New York’ta iç mimariye katkılarından dolayı ödüllendirildi.
1990 “Past Present Future” adında tasarım geçmişini anlatan kitabını yayımlandı.
1991 UNESCO fahri büyükelçisi oldu, UNESCO için mücevher ve madalya tasarladı.
1992 Fransız Enstitüsü’nde Güzel Sanatlar Akademisi üyesi oldu. 1993 Aydınlı Grup’la imzalanan işbirliği sözleşmesi ile Türkiye’ye geldi.
1994 Küba’da Fidel Castro ile tanıştı.
1995 Moskova ve Riga’da Maxim butik ve restoranı açtı.
2007 Monako Kültür ve Liyakat nişanına layık görüldü. CFDA Moda ödülünü aldı. 2009 Gıda ve Tarım Örgütü’nün gönüllü elçisi oldu.
2010 New York’ta Moda Grubu tarafından Efsane Ödülü’nü aldı.
Pierre Cardin Dergisi Ocak-Haziran 2015 tarafından yayınlanmıştır.