1 Serkan Kırmızı 2

Bugünlerde şehre iyice kulak kabartırsanız, değişik köşelerinde “bir varmış, bir yokmuş” diye başlayan masalların sesini duyabilirsiniz. Televizyon, bilgisayar oyunları derken uzaklaştığımız masallar bugünlerde “masal anlatıcıları” sayesinde yeniden yaşamımıza girdi. Hadi yeni çağın masal anlatıcılarına kulak kabartalım!

Telif hakları DBR’ye aittir.

Judith Liebe, Nazlı Çevik, Beyza Akyüz, Serkan Kırmızı, Ayşegül Dede… Hepsi birer masal anlatıcısı. Masalın çocuk gelişimindeki katkısını çok önemsiyorlar, masalların çocuk evrenine kadim bilgelikler taşıdığına ve onların hayal dünyalarını güçlendirdiğine inanıyorlar. Masallar var oluşumuzda ve yaşam felsefemizde de yer tutuyor. Uzun yıllardır masalların sırlarını gün yüzüne çıkarmaya çalışan ve bu sırları Kayıp Deniz, Cinistan ve Hakikatçi gibi kitaplarındadillendiren Özcan Yüksek, “Masallar binlerce yıldır anlatıldığına göre, onlar için ‘tüm zamanların insanını’ anlatıyor diyebiliriz. Şimdi benim yaptığım gibi birinin fikrini değil, tüm zamanların ve tüm insanların üzerinde birleştiği öğretiyi anlatıyorlar. Bu yüzden, masalların içinde saklı sırları arıyorum, fark ettiğimi düşündüğüm sırları insanlarla paylaşıyorum, insanları da bu sırları aralamaya çağırıyorum. Benim masal anlatıcılığım bu şekilde” diyor. Yüksek’e göre masalın ilginçliği, özelliği, kıymeti, insanı anlama konusunda neyin önemli olduğunu da bize anlatması, “İnsanın kendi iç savaşımı, vicdanı, arzuları, korkuları, aşkı, erdemi… Bunları başkaları da anlatabilir tabii ki ama masal en doğrusudur, çünkü binlerce yıldır sınanmıştır ve kimsenin fikri değildir. Masal, insanın bir arada olabilmesinin gözle görünmez nedenlerini, bunu sağlamanın yollarını, sırlarını insana benimsetmeye çalışır. Bütün masallarda iyiler kazanır, bu kesin bir doğru. Masalların en doğru sözü de budur. Bugün dudak bükülür bu söze, hiç düşünülmeden. Ama iyiler kazanamazsa, kötüler hiç kazanamaz bunu da bilmek gerek. Çünkü kötüler dünyanın sonunu getirir; çünkü kötü doymaz. Her zaman söylerim. Nerede bir masal unutulmuşsa eğer, orada iyiler kaybetmiştir. Kötülerin ideolojisine uygun masal yoktur.”

Judith Liebe
“Hikayeleri değiştirebiliyorsak dünyayı da değiştirebiliriz”

Bir dokumacı komünde masalsı bir ortamda büyüyen Judith Liebe Amerika’ya yerleşmeye karar vermişken bir anda kendini Türkiye’de bulmuş. 12 yıldır burada masal anlatıyor.

Judith Liebe Fransa’da geceleri ateş yakılarak masallar anlatılan bir dokumacı komününde büyümüş, ailesi masal geceleri ve festivalleriyle Fransa’daki masal anlatma sanatının yeniden canlanmasında aktif rol oynamış. 14 yaşında Genevieve Bayle Laboure’dan ilk masal anlatma eğitimini almış. Tiyatro eğitimi, Paris’te masalcılık konservatuvarı, CLİO (Sözlü Literatür Konservatuvarı )’da uzmanlaşma ve masalcı eğitmenliği eğitimi derken bu konuda epey yol kat etmiş; “Amacım unutulmaya yüz tutan masalı yeniden canlandırıp hayata geçirmekti. Masal ve hikaye anlatmak günümüzde yaratılan izolasyonun panzehiri. Eskiden anne babalarımızın bildiği masallarla büyürdük, şimdi ise sadece kitaplardaki masalları biliyoruz.” Liebe günümüz insanının masallardan korktuğunu düşünüyor, “Masalların içinde ormanda bırakılan çocuklar, kesilen eller, canavarlar, kızları yiyen kurtlar var, oysa bunlar simgesel bir dil ve tüm masallar iyi biter. Aslında amaç çocukların ve büyüklerin kendi korkularıyla yüzleşmesi” diyor. Liberman’ın dikkat çektiği bir diğer nokta okumakla anlatmak arasındaki fark! “Ebeveynler masalları okumak yerine anlatmalı. Masal anlatırken göz kontağı kurabilirsiniz, günlük hayatı katabilirsiniz, yaratıcılığı tetikleyebilir ve kendi bakışınızı  yansıtabilirsiniz. Bu yüzden tüm ailelerin çocuklarına masal anlatmalarını öneriyorum” diyor. Judith yaşadığımız her anın tılsımlı olduğuna inanarak İstanbul’un sihirli mekanlarında masal anlatıyor, “Eğer hikayeleri her gün değiştirebilirsek aynı şekilde dünyayı da değiştirebiliriz. Ben dünya için güzel düşlere sahip olan herkesi hikaye anlatmaya çağırıyorum, biz masallarla yeni ve farklı bir gerçeklik yaratıyoruz.” Judith Liebe’yi Facebook’ta Masalhane topluluğundan takip edebilirsiniz. Ayrıca Yazı Evi’nde Tılsımlı Masal Yolları eğitimi ve Masal Yazma Atölyesi çalışmalarını da yürütüyor.

Fotoğraf: Taner Atilla Berk

Hikaye anlatıcısı Nazlı Çevik;
“Masallar çocukların hayal gücü kaslarını geliştiriyor”

nazli cevikkkNazlı Çevik hikaye anlatıcısı, tiyatro ve dans pedagogu. Berlin Güzel Sanatlar’da ‘Tiyatro Pedagojisi’ master’ı yaparken hikaye anlatıcılığıyla tanışmış. Şimdi çocuklara ve yetişkinlere hikaye anlatıcılığı eğitimi veriyor ve masal anlatıcılığı yapıyor.

1999 yılında veterinerlik okurken tiyatro ile tanışmış Nazlı Çevik. Mezun olduktan sonra çocuklarla çalışmaya karar vermiş, yaratıcı drama, dans derken Berlin’de almış soluğu. Master programı sırasında da hikaye anlatıcılığı ile tanışmış. “O günden beri hikayelerin ve anlatım sanatının dünyasında gezinip duruyorum. Çocukları, hikayeleri, yeni keşifleri, yolları ve yolculukları çok seviyorum” diyor. “Master programında ‘Hikaye Anlatıcılığı’ dersi vardı.  Avrupa’nın farklı şehirlerinden gelen profesyonel hikaye anlatıcılarını dinledik. Bu Anlatım Sanatı ile ilk Storytelling in Art and Educationkarşılaşmamdı ve büyülendim. Sonra yine aynı üniversitede “” programını bitirdim. Böylece anlatmayı ve çocuklara, yetişkinlere anlatım sanatı alanında eğimler vermeyi bir uzmanlık alanı olarak benimsedim.” Çevik’in eğitimleri hikayeyi ezberlemeden nasıl anlatabileceğinizi öğretiyor. “Anlatıcılar önce kendi imaj dünyalarını keşfediyor, anlatmak istedikleri hikayenin imajlarını keşfedip onları yeniden üretiyorlar. Seyircinin karşısında bedeni, sesi ve mekanı kullanarak hikayelerin nasıl daha etkili anlatılabileceklerini görüyorlar.” Yetişkin eğitimleri modüllerden oluşuyor. Her modül genellikle 14 saat sürüyor. Çevik’in hayali hem yurt içinden hem de yurt dışından konunun uzmanlarının da eğitim verdiği bir program oluşturmak ve ‘Anlatım Sanatı’ alanında master programı açabilmek. Programa kimileri sadece çocuğuna daha iyi hikaye anlatmak için kimileri ileride hikaye anlatıcısı olmak için geliyor. Eğitimleri facebook (facebook.com/nazli.cevik.3) ve blog’undan (www.nazlicevik.blogspot.com.tr) duyuruyor. Nazlı Çevik çocukların aileleriyle katılabileceği etkinliklerde de masal anlatıcılığı yapıyor. Genellikle, çocukları ve aileleri masal saatlerinde buluşturmak isteyen kurumlar nu etkinliklerine çağırıyor, hatta bazı aileler çocuklarının doğum günlerine bile katılmasını istiyor. Çevik, masalların çocukları nasıl geliştirdiğini de gözlemlemiş, “Çocukların dinleme becerilerini gelişiyor, tabii anlatma becerileri de… İki yıldır beni düzenli olarak her hafta dinleyen çocuklarımın nasıl güzel masallar anlattığına tanık oluyorum. Bir hocam ‘hayal gücü kas gibidir, çalıştırdıkça güçlenir, çalıştırmadıkça körelir’ demişti. Masal dinlemek de çocukların hayal gücü kaslarını geliştiriyor. Masallar çocukların dilinden konuşuyor. Masalların içinde çocukların iç dünyalarında  yaşadıkları birçok çatışmaları sembolik düzeyde görebilmek mümkün. Çocuklar bu sembolleri bilinçaltı süreçlerde ve bilinç düzeyinde algılıyorlar. Çatışmaların bu anlatıda nasıl çözüme ulaştığını gören çocuk hayattaki zorlukların zamanla, çaba göstererek aşılabileceğini öğreniyor. Yani masallar çocuğa umudu aşılıyor. Hayatın hem zorluklardan hem de maceralardan oluşan uzun bir hikaye olduğunu anlatıyorlar.”

Fotoğraf: Filiz Telek

Kidsnook Çocuk Kitabevi sahibi Ayşegül Dede;
“Masallar çocukları hayata hazırlıyor”

1 Ayşegül Dede 2Anaokulu ve İngilizce öğretmeni iki kız kardeş kendilerine ve çocuklara ait bir mekan yaratma hayaliyle yola çıkmış ve içinde kitaplar okunan, masallar anlatılan bir kitapçı kurmuşlar.

Akatlar’da 2013 yılında kapılarını açmış Kids Nook Çocuk Kitabevi ve Masal Akademi. Giriş katı kitabevi üst kat ise masal sınıfı ve parti evi. 0-12 yaş aralığındaki çocuklar burada hem kitap okuma sevgisi kazanıyor hem de masal dinlemeyi ve masal anlatabilmeyi öğreniyor. Kidsnook masal atölyelerinde çocuk hikâyeleri, peri masalları tiyatral bir performansla anlatılıyor. Bazen dekor, kostüm, ışıklar, akıllı tahtalar kullanılıyor. Kidsnook’un kurucusu Ayşegül Dede, “Masal sınıfımızda 1-3 yaş grubu için oyunlu masal anlatımımız ve oyun grubumuz var. Türkçe ve İngilizce 4-10 yaş arası çocuklar için masal anlatımları yapıyoruz. Amerikalı Elizabeth Caldwell 25 yaşında bir İngilizce öğretmeni, aynı zamanda profesyonel masal anlatıcısı. Ben de her hafta dünya masallarını anlatıyorum. Belli periyotlarda başka masal anlatıcılarını da Kidsnook’da ağırlıyoruz” diyor. Etkinliklerin çoğu ücretli fakat ücretsiz  etkinlikler de var, duyuruları instagram üzerinden yapılıyor veya web sitelerinden aylık  takvime ulaşılabiliyor.  Etkinliklerde küçük yaş gruplarında ebeveyn katılımı şart çünkü çocuklar annelerinden ayrılmak istemiyor,  kendilerini güvende hissetmeleri etkinliğe katılımlarını arttırıyor. Dört ve üzeri yaş gruplarında ise ebeveynler etkinlik süresince cafe bölümünde ağırlanıyor. Ayşegül Dede de masalların çocuklar üzerindeki etkilerini gözlemlemiş, “Masalların çocukları hayata hazırladığını, var olan sıkıntı ve sorunlarını iyileştirebildiğini, ebeveyn ve çocuk arasında iletişimi kuvvetlendirdiğini söyleyebilirim. Kidsnook olarak klasik masalları anlatmayı tercih ediyoruz, yüzyıllar öncesinden günümüze kadar ulaştığına göre bu masallar olağanüstü ve sihirli olmalı.” Burada doğum günü kutlamak isteyen çocuklara masalsı bir atmosferde bu imkan da sunuluyor. Doğum gününde anlatılacak masala göre dekorasyon, kostüm ve masal anlatıcısı seçiliyor.

Masal çarşambaları-KUTU
İzmir’deki Karabağlar Belediyesi Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Gönüllülerinin katkılarıyla geleneksel hale gelen “Masal Çarşambaları”nı altı yıldır aralıksız sürdürüyor. Yazar Reşat Nuri Güntekin’in çocuk kitaplığına dönüştürülen evinde her çarşamba çocuklar masallarla buluşuyor. Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu bu etkinlikle çocuklara kitap okuma sevgisi aşıladıklarını ve çocukların eğitimine katkıda bulunmak istediklerini söylüyor. Bu etkinlikte çocuklar dinledikleri masallar hakkında yorumlarda bulunuyor ve aktif katılım gösteriyorlar. Katılım için  0232 414 79 69 telefondan bilgi alabilirsiniz.

Şifâhen masal anlatıcısı Beyza Akyüz;
“Sadece ben değil herkes anlatıcı

1 Beyza Akyuz 4Beyza Akyüz çocuk kitapları, çizgi film senaryoları yazıyor ve değişik mekanlarda “şifâhen masallar” anlatıyor. Onun etkinliklerinde herkes anlatıcı olabiliyor. Amacı tıpkı Şehrazat gibi 1001 gece masallarını İstanbul’un değişik mekanlarında canlandırmak.

Beyza Akyüz’ün masal serüveni 12 yıl önce başlamış. “O güne kadar edebiyatın her dalından okumalar yapmış, çeşitli tarzlarda yazmıştım. Fakat masallar tam da varoluşsal sorularla baş edemediğim bir dönemde karşıma çıktı. Masallardaki o zamansız bilgelik, kadim iyilik ve kötülük bir anda bir ışık yaktı yolumda. Masalları küçümseyenlerin, felsefeye ve sorulara mesafeli olduklarını düşünmemin nedeni de bu!” Akyüz masal anlatmakla ilgili ilk girişimini üniversite döneminde yapmış ve bir televizyona bunu teklif etmiş. O zaman girişimi kabul görmemiş, yıllar sonra bir cafede otururken “burada ne güzel masal anlatır” diye düşünüp doğaçlama bir masal gecesi düzenlemiş. “İnsanlar bir sonraki ne zaman dedikçe devam ettim. ‘Şifahen Masallar’ böyle başladı. Ben 1001 gece sürsün, sonra tekrar başa dönelim istiyorum” diyor. Akyüz etkinliklerinin gününü ve saatini facebook grubu üzerinden duyuruyor. Etkinliğin  yapıldığı ortam cafeler, kahvehaneler, tiyatro salonları, okullar, atölyeler, doğa turları, arkadaş toplantıları olabiliyor. Etkinliklerin bazıları ücretli bazıları ücretsiz. Ücret etkinlik mekanına göre değişiyor. “Artık her gittiğim yere masal rüzgarıyla giriyorum gibi hissetmeye başladım. Katılımcılar tam hayal ettiğim gibi. Sanırım her anlatıcı kendine has bir dinleyici çemberi yaratıyor. Çünkü ben çok çeşitliliğe inanan biriyim, normalde bir araya gelmesi zor  insanları masalın etrafında toplamak istiyorum, tıpkı özel hayatımdaki arkadaş çeşitliliği gibi.” Etkinliklerde Beyza Hanım kendine has kıyafetleri ve elinde çanıyla geceyi açıyor ve masal anlatmaya başlıyor, sonrasında ise dinleyiciler aynı zamanda masal anlatıcıları oluyor. “Ben sanılanın aksine anlatıcıdan ziyade dinleyiciyi önemsiyorum. İyi dinleyici olmak, iyi bir anlatıcı olmaktan zor, bu nedenle gelip anlattıklarımı dinleyenleri çok önemsiyorum. Açık sahne yaptığımda ben de onları can-ı gönülden dinliyorum. Bazen ‘sahneye kötü anlatıcı çıkarma’ diyorlar, o zaman ben de, ‘siz kötü dinleyici olmayasınız’ diyorum. Anlatan, dinleyen, gülümseyen, selam veren herkes şifahen masalların her gecesini şenlendirerek hem kendi anlarına hem de başkalarının anına katkıda bulunuyor.” Akyüz masalların bilgeliğinin kendimizi tanımaya bu yüzyılda da ışık tutacağına inanıyor; “Bizden çok ama çok yaşlı olan evrene ve onun etrafını belki de milyon kez dolanmış olan masallara kulak vermeli, masallardaki sembollerin arkasında gizli olan tecrübeyi doğru okumalıyız. Bir de bizden sonrakiler için yeni masallar anlatmaya devam etmeliyiz. Bunun için de korkmadan, özgürce yaşamaya, devlerle, krallarla mücadele etmeye ve sürekli metamorfoz geçiren ruhumuzu anlamaya, tıpkı dolunay gibi tamamlanmak için arayışa devam etmeliyiz. Sonra mı? Sonrası bir başka hikâye…”

Fotoğraf: Saygı Ünlü

Serkan Kırmızı;
“Çocuklar kendi anlam evrenini kuruyor”

1 Serkan Kırmızı 2Halk bilimci, müzisyen, perküsyon ve performans sanatçısı Serkan Kırmızı tüm uğraşlarını “Davulumdan Masallar” atölyesinde birleştirmiş; masal, ritim ve dramanın iç içe geçtiği bir performans ortaya çıkmış.

Serkan Kırmızı mutlu bir çocukluk geçirmiş. “Bol müzikli, ağaç işleriyle uğraşan dayılarımın yanında, çocukluğumda fotoğrafçı çıraklığı yaparak İzmir’de büyüdüm” diyor. Müzikle uğraşmaya yine çocukluğunda başlamış. Üniversitede halk bilim okurken ağırlıklı olarak vurmalı çalgılar alanında çalışmalar yürütmüş. Vurmalı çalgılar üretimi yapmak için bir atölye kurduğunda üretimin ne kadar zor olduğuna tanıklık etmiş, “Yeni bir ürünün ortaya çıkmasını, bunu insanlara ulaştırma çabasını ve seyahatlerimi bir anlatıya dönüştürdüm, Davulumdan Masallar böyle doğdu. Yani bu performansta bireysel deneyimlerimi, çocuklarla paylaşıyorum.” Davulumdan Masallar’da oyuncu/anlatıcı masalını anlatıyor, masala müziği eşlik ediyor, performanstaki yaratıcı drama oyunlarına, ritme ve dansa çocuklar da katılıyor. Davulumdan Masallar okul öncesi eğitim kurumlarında, ilkokullarda, atölyelerde, müzelerde, ailelerin  organize ettiği oyun gruplarında, çocuklara yönelik mekanlarda, etkinliklerinde, açılışlarda, doğum günlerinde sergileniyor. Katılımcılar iki kişi de olabiliyor, yüzlerce kişi de… Etkinliğe aileler de katılabiliyor. Kırmızı için kendi masallarını üretmek de önemli; “Birey olarak karşılaştığım sorunlar ve düşündüğüm çözümler, üretme çabam, insanın mutluluğuna dair oyunsu süreçler anlatılarımın temelini oluşturuyor ama bu güne kadar bu masalları hiç yazmadım. Sözlü kültür ürünü olsunlar istedim. Masallar ve anlatılar çocukların hayal güçlerini destekliyor ve kendi anlam evrenlerini oluşturmaya yardımcı oluyor.”
Davulumdan Masallar’a facebook üzerinden ulaşılabiliyor.

Bir yanıt yazın

Kasaba.works Digital Agency