45524043 – good book and cup of coffee in the morning

Kitap okumak için pek çok kişi zamansızlıktan şikayet ediyor. Sosyal medya, internet ve gündelik hayatın koşturmacası gerçekten kitap okumaya engel mi yada kitap için nerelerden zaman tırtıklayabiliriz?

Şu anda insanların en büyük sorunu davranış farkındalığı kazanmak ve davranışlarını yönetebilmek. Bunun için de gündelik hayatta bazı küçük değişiklikler yapmak bizi bambaşka bir bene dönüştürme gücüne sahip. Hem de öyle ufak değişiklikler ki…

Beyninizdeki gözlemleme butonuna basın
Kendimizi istediğimiz gibi tasarlayabiliyorsak -şükür ki bunu yapabiliyoruz- önce beynimize bir kendini gözlemleme butonu koyalım yada hadi buna farkındalık butonu diyelim. Sabah kalkar kalkmaz ilk iş bu butona basalım. “Şu anda ne yapıyorum ve bunu neden yapıyorum?” diye kendinize sormaya başlayın. Gün içinde yaptığınızda pişman olduğunuz şeyler neler? Nerelerde çok vakit kaybediyorsunuz? Kendinizde yakaladığınız pişmanlık anlarının bir listesini çıkarın.

Ben en sık karşılaşılan zaman öğütücülerini aşağıdaki gibi listeledim.

Çabuk o telefonu elinden bırak
Sabah uyanır uyanmaz, “Ne mesaj gelmiş önce bir bakayım” diye düşünerek güne başladıysanız yandınız. Gitti güzelim iki saat. İstatistiklere göre günde iki buçuk saatimizi telefon başında geçiriyoruz ki bence bu oran Türkiye’de çok daha fazladır. Gün içerisinde boş kaldığımız her an telefona sarılıyoruz. Ekran karşısında geçirilen zaman için bir bedel ödemiyor gibi görünsek de aslında en değerli şeyimiz olan zamanımızı kaybediyoruz. Günde iki saati gereksiz telefon kullanımından kazanmak mümkün. Bunun için nasıl önlem almalı?

Akılsız telefon: En radikal önlem akılsız telefon kullanmak. Evet, bunu başaranlar var. Böylece telefonu gerçekten sadece işlevi için kullanmış oluyorlar.

Akıllı telefonu akıllıca kullanma: Akılsız telefon kullanma fikri sizi dehşete düşürdüyse (şaşkınlıktan ve korkudan gözleriniz fal taşı gibi açıldı, buradan bile görebildim, düşünün artık!) bir geçiş dönemi önerebilirim.

* Telefonda en çok aklımızı çelen şey bildirimlerdir. İşe bildirimleri kapatarak başlayabilirsiniz. (Ayarlar-Sesler-Sessize al)

* Telefonu sessize aldınız ama telefonu gözünüzün önünde tutuyorsanız, size göz kırpmaya devam eder. Ben telefonu ya bilgisayar ekranımın arkasına saklıyorum yada çantamda tutuyorum. Böylece ona bakma ihtimalim azalıyor.

* Günlük programınız içinde telefona bakmak için kendinize belli zamanlar verebilirsiniz. Örneğin saat başı beş dakika gibi… Yada sadece sabah, öğlen, akşam. Telefona bakmadığınızda ölmediğinizi göreceksiniz. Şimdi, “Beş dakika oluyor yarım saat” diyebilirsiniz. Ben meditasyon için kullandığın bir zamanlayıcıyı (Zen Meditation) bu zamanı ayarlamak için kullanıyorum.

* Detoks günleri işe yarar. Mesela Pazar gününü yada tüm hafta sonunu sevdiklerinize ayırarak (kitaplar, aileniz, arkadaşlarınız veya hobileriniz) telefondan uzak kalabilirsiniz. Hatta bir yere gidiyorsanız onu evde bırakın. Müthiş bir deneyim!

* Eğer farkındalık butonunuz açıksa beyninizin, “Evet yine instagramdasın, çık, çık, çık” uyarılarını dikkate alın.

* Toplu taşımada eliniz cep telefonuna gittiği an hemen farkındalık butonunun alarmına kulak verin ve elinizi kitabınıza doğru kaydırın.

* Biraz da teknoloji bağımlılığı makaleleri okuyun. Benim de bu konuda bir makalem var. Okumak için tıklayın.

Haftada bir depolama yapmak hayat kurtarır
İnsana en çok zaman kaybettiren şeylerden birisi de güne hazırlık yapma kısmı. Yani kıyafet seçimi, aranan bir şeyin bir türlü bulunamaması, kararsızlık halleri… Bunun için de formüllerim var.

* Evde her şeyin bir yeri olsun. Bunun için gerekirse yeni dolaplar, kutular, depolama üniteleri alın. Haftada bir her şeyi toparlayın ki hafta içinde bir şeyleri aramak için zaman kaybetmeyin.

* Giyeceğiniz kıyafetleri, yarın yapacağınız makyajın malzemelerini, aksesuarlarınızı, ertesi günkü çantanızın yerleştirmesini bir gece önceden seri bir şekilde yapın. Böylece sabah üç saatte hazırlanmak yerine akşam yarım saat harcayarak hazırlanabilirsiniz. Bu gerçekten sihirli formül. Sabah neden iki saat sürüyor da akşam yarım saatte halloluyor bu işler inanın bilmiyorum ama bu şekilde günde en az bir saat karınız oluyor. Bu da haftada 7 saat kazanç demek!

Hedefleriniz ve programınız olsun!
* Ben kendime kitap okuma hedefleri koyuyorum. Benim hedefim haftada iki kitap. Biri Türkçe, biri İngilizce… Biri edebiyat (şiir, roman, hikaye kitabı) biri de iş veya araştırma kitabı.

* Bunun için gün içinde zamanımı da planlıyorum. Mesela, “Bugün metroda gidip gelirken 40 dakika okuyabilirim, akşamları da 22.00-23.00 arası bir saat, hatta gün arasında 15.00-16.00 arası bir ara verip bir saat daha okuyabilirim” gibi… O saatleri de iple çekiyorum gerçekten!

* Liste tutun! O listeye bir kitap eklemek ya başka kitabı satın alma hakkı kazanmak yada bir mocha içmeye hak kazanmak demek benim için…

Tatmin edici tüyolar…
* Kitap okuma konusunda insanlar kendini ‘darlıyor’ bazen. “Mutlaka bunları okumam lazım” diye kendinizi koşullandırdığınızda beyin kitlenip kalıyor ve ne ‘okumam lazım’ dediğinizi okumanıza izin veriyor ne de gönlünüzden geçen kitabı… O yüzden kendinizi okumak için darlamayın. O an canınız ne okumak istiyorsa onu okuyun. Göreceksiniz ki bu şekilde lazım gelen kitapları da aradan çıkartıvermişsiniz.

* Ben cafe işletmecisi olsam mekanıma 90 dakikada okunacak kitaplar koyardım. Düşünsenize bir cumartesi günü tek başınıza bir cafe’ye gittiniz. Elinizde Stefan Zweig’in Satranç kitabı var. Bir oturuşta hepsini okudunuz ve bitirip kalktınız. Bir günde bir kitap! Bence zafer budur! İlla 360 sayfalık bir kitap bitmek zorunda değil.

* Ben kitapları bitirdikten sonra onlar hakkında sıcağı sıcağına yazmayı çok seviyorum. Bazen özet, bazen yorum, bazen bir makale bile çıkıyor. Siz de yazın ve kitaplara kendinizden bir şeyler katın.

* Biraz ortam değiştirmek de işe yarıyor. Okuyan insanlarla sohbet etmek, onlarla arkadaşlık kurmak, kitap fuarlarına gitmek, okuma gruplarına katılmak veya edebiyatla ilgili her türlü ortama girip çıkmak!
İlk 2-3 kitaptan sonra gündelik hayat rutininiz değişmeye başlıyor, eliniz gerçekten telefonu, televizyon kumandasını değil, kitabı arar oluyor. Gün bitiminde günün yarısını gereksiz şeylerle geçirdim duygusu yerine, “Bugün harika bir kitap okudum” diye gülümseyerek uykuya dalıyorsunuz.

Bu yazıdaki tüyoları uygulayarak haftadan 7 saat gündelik hazırlıktan, 14 saat cep telefonunuza harcadığınız vakitten kazanabilirsiniz. İşte size neredeyse bir tam gün kitap okuyacak zaman!

Kasaba.works Digital Agency