Döneminde dünyanın en güçlü imparatorluğunda 46 yıl hüküm sürdü ve Osmanlı Devleti gücünün doruğuna onunla ulaştı. Yaptığı hukuk düzenlemeleri ile “Kanuni” adını aldı. Öldükten sonra bile etkisi devam etti.

Osmanlı Devleti’nin 10. padişahıydı. Babası Yavuz Sultan Selim henüz şehzade ve Trabzon sancakbeyiyken 1495 yılında Trabzon’da doğdu. Çocukluğu da burada geçti. Osmanlı yönetim geleneğine uygun olarak 1509’da Kırım’daki Kefe sancakbeyliğine gönderildi. 1512’de babasının hayli sert geçen bir mücadeleden sonra tahta çıkmasıyla İstanbul’a geldi. Ancak çok kalamadı ve Manisa sancakbeyliğine atandı.                                                                                                                                                                                                                              Yavuz Sultan Selim’in 1514 Çaldıran ve 1516-17 Mısır seferleri sırasında Rumeli’den gelebilecek saldırılara karşı Edirne’de hazır bekletilen kuvvetlerin başında bulundu. Babasının ölümüyle 46 yıl hüküm süreceği ülkenin başına geçti.

Kanuni saltanat değişikliğini fırsat bilerek ayaklanan, Şam Beylerbeyi Canberdi Gazali ayaklanması bastırıldıktan sonra ilk Rumeli seferine çıktı. Önce Belgrad alındı, sonra da Hırvatistan’a girildi. Gözdağını yeterli gören Kanuni İstanbul’a döndü.

Macaristan yollarında

1522’de Rodos’u ve bazı Ege adalarını topraklarına kattı ve 1525’te Avrupa’ya yöneldi. Bunun sebebi Kutsal Roma Germen İmparatoru Şarlken’e (V. Kari) tutsak düşen Fransa Kralı I. François’in annesinin, Kanuni’den yardım istemesiydi. Kanuni’nin Macaristan seferi de başarılıydı. Mohaç adı verilen meydan savaşında Kral II. Lajos öldü ve Macar ordusu dağıldı. Osmanlı’nın ilerleyişinden korkan Şarlken de I. François’i serbest bıraktı.

Kanuni’nin geri dönmesinden sonra Şarlken, Macaristan’daki Osmanlı egemenliğine son vermek amacıyla harekete geçti. Kanuni ise Macaristan’ı geri aldığı gibi gidip Viyana’yı kuşattı. Ancak topların yetersizliği, kışın erken bastırması gibi sebeplerle kuşatmayı kaldırarak İstanbul’a döndü. Şarlken bir girişimde daha bulundu; ama üç koldan Avusturya topraklarına giren Osmanlı ordusu karşısında savaştan geri çekildi. 1533’te Avusturya ile barış antlaşması imzaladı.

Avrupa’daki hakimiyetini sağladıktan sonra Kanuni bu kez doğuya yöneldi. 1514’te Çaldıran yenilgisinden bu yana güçlenen İran’daki Safeviler’in doğu sınırındaki tehditine karşılık 1535’te önce Bağdat’ı, sonra Tebriz’i ele geçirdi. Irak ve İran Azerbaycan’ı Osmanlı topraklarına kattıktan sonra İstanbul’a döndü. Akdeniz’de Barbaros Hayrettin Paşa’nın başarıları da Osmanlı devletini güçlendirdi.

1540’ta Avusturya, Janos Zapolya’nın ölmesi üzerine bir kez daha Macaristan’a girince Kanuni üst üste iki sefer düzenleyerek Macaristan’ı denetimi altına aldı ve bu kez kral atamayarak burayı Budin eyaleti adıyla, doğrudan merkeze bağladı.

1548’de Safevi Hükümdarı I. Tahmasp, kardeşinin Osmanlı Devleti’ne sığınmasını bahane ederek doğu sınırlarını çiğneyince Kanuni, İran üzerine sefere çıktı. 1551’de Avusturya yeniden Macaristan’a saldırınca, Kanuni Avusturya üzerine Rumeli Beylerbeyi Sokollu Mehmet Paşa’yı gönderdi. Sokollu’nun zafer haberi ile yola çıktı. Nahcivan Seferi olarak tarihe geçen bu seferde Revan’ı, Nahcivan’ı ve Karabağ’ı aldı. 1555’te imzalanan Amasya Anlaşması ile Safeviler, Azerbaycan ve Irak üstündeki Osmanlı egemenliğini kabul ettiler.

Oğullarını öldürtüyor

Kanuni bundan sonra uzun süre sefere çıkmadı. Ancak onu başka sorunlar bekliyordu. 1559’da Şehzade Beyazid ile Şehzade Selim arasında baş gösteren taht kavgasında ağırlığını Selim’den yana koyarak Beyazid’i yenmesine yardımcı oldu. İran’a sığınan Beyazid orada öldürüldü. Kanuni Sultan Süleyman iki oğlunu ve beş torununu öldürttü;  Rodos’u aldığında yeğenlerini de öldürdü. Ülkenin yönetimi ve iktidarı oğullarından da yeğenlerinden de daha önemliydi. Yaptığı hukuk düzenlemeleri yüzünden kendisine “Kanuni” adı verildi.

Kanuni yolda öldü

Avusturalya ile imzalanmış barış anlaşmasına göre Avusturya, Erdel’in Osmanlı toprağı olduğunu kabul ediyordu. 1565’te Akdeniz’de önemli bir üs durumundaki Malta Adası’nı ele geçirmeyi amaçlayan donanmanın seferi başarısızlıkla sonuçlandı. Bu arada I. Ferdinant’ın 1564’te ölümü üzerine Avusturalya tahtına çıkan oğlu II. Maximilian 1562’de imzalanan barış antlaşmasının koşullarını yerine getirmedi.

Kanuni hayli yaşlanmıştı buna rağmen Sokollu Mehmet Paşa’nın ısrarıyla, 1566’da Avusturalya’ya karşı sefere çıktı. Osmanlı ordusu Avusturalya yolunda önemli bir geçit olan Zigetvar kentini kuşattı. Yolda hastalanan Kanuni kuşatmanın 26. günü öldü. Kenti alan Sokollu Mehmet Paşa, Şehzade Selim gelinceye kadar Kanuni’nin öldüğünü askerlerden gizledi. Orduyu Belgrad’da karşılayan Şehzade Selim, II. Selim sanıyla tahta çıktı ve babasının cenazesini İstanbul’a götürdü.

 

Kasaba.works Digital Agency