pexels-photo-42070

Türkiye’de Satranç Federasyonu’na kayıtlı 450 bin satranç oyuncusu var. Bunların yüzde 80’ni 20 yaş altı. Satranç çocukların zihinsel gelişimlerini desteklerken aileleriyle, değişik yaşlardan satranç oyuncularıyla sosyalleşmelerini de sağlıyor.

Bebeğimle Elele Aralık 2014/Ocak2015 sayısında yayınlanmıştır. Telif hakları DBR’ye aittir.

satranc

Satranç bilinen en eski strateji oyunlarından biri. Tarihi 1500 yıl öncesine uzanan ve ilk başlarda savaş strateji olarak ortaya çıkan satranç iki oyuncu arasında, 8×8’lik kare bir alan üzerinde her birin işlevi farklı iki renk taşlarla oynanıyor. Bu oyun yüzyıllarca değişik ortamlarda oynandı ve son yüzyılda Avrupa’nın entelektüelleri arasında dünyanın en popüler oyunlarından biri haline geldi. Hatta soğuk savaş döneminde Rusya ile Amerika arasında oynanacak satranç maçı o kadar önem kazandı ki ABD başkanı bile devreye girdi. Bu ülkeler satrancı zekanın gövde gösterisi olarak algılıyorlardı. Soğuk savaşın ardından da bu kez ‘bilgisayar mı, insan zekası mı” tartışmaları başladı. Garri Kasparov’un sadece satranç oynamak için geliştirilen Deep Blue (Derin Mavi) ile maç yapması bu oyunu tüm dünyada ana haber bültenlerine taşıyacak kadar popülerleştirdi. 1996’da yapılan ilk maçı Kasparov kazandı. IBM Deep Blue’yu biraz daha geliştirdi, 3 dakikada 60 milyar hamleyi hesaplar hale getirince, 1997’de yapılan maçta bu kez Deep Blue Kasparov’u yendi.

13-satranc-Sabri-Kocak

Oyunun amacı rakip şahı mat etmek, bunu yapabilmek ve oyunu kazanabilmek hamle kombinasyonlarına dayanıyor, yüzlerce hamleyi düşünmek, rakibinizin ne yapacağını tahmin edebilmek, kazanmak için strateji geliştirmek… İşte bunlar çocukları hayata hazırlıyor. Türkiye Satranç Federasyonu’nda (TSF) Yayın Kurulu Başkanı olan M. Sabri Koçak, “Oyun ve didişme çocukları hayata hazırlama provası. Bu sadece insanlara özgü de değil. Satranç bir yanıyla oyun, diğer yandan da geniş literatüre sahip sistemli ve pratik bilgileri içeren, sabır, konsantrasyon, öngörü yeteneklerini gerektiren bir uğraş. Aynı zamanda sosyal bir etkinlik. Bu yüzden çocuğun sosyalleşmesi ve düşünsel yeteneklerini geliştirmesi bakımından kazanım sağlıyor. Daha da önemlisi zor bir dalın eğlenceli bir oyun olması sayesinde çocukların oynarken öğrenme disiplini edinmesini sağlıyor” diyor.

Son dönemlerde çocukların oyun deyince bilgisayarı, tablet yada cep telefonunu akla getirmesi aslında onların gündelik yaşamla ve anne babalarıyla bağını azaltıyor. Anne babaların çocuklarına satranç öğretirken birlikte kaliteli zaman geçirmeleri, sosyalleşmeleri büyük bir artı. Koçak, yetişkin-çocuk etkileşimi için de bu zeka sporunun önemli bir argüman olduğu görüşünde, “Aile içinde de olsa toplumsal yaşamda da olsa elektronik çağda iletişim kopukluğu önemli bir sorun. Ortak etkinlikler bu kopukluğun çaresi. Satranç, fiziksel güç gerektirmediği için değişik yaşta insanların çekişebileceği keyifli bir ortam sunuyor, çocuk ailesinin güvenli ortamında rekabeti, mücadeleyi öğreniyor, ortak bir dil yakalıyor.”

Koçak satrancın zihin gelişimine katkısı olduğunu ancak aynı zamanda diğer etkinliklerle de desteklenmesi gerektiğini vurguluyor, “Öğrenme ve gelişme, zihinsel gelişmeyle doğrudan ilişkili. Bireye yaşamsal zenginlik kazandıran her etkinlikten bu yönüyle yararlanılabilir. Satranç, kitap okumak, sanatla uğraşmak, bilimsel etkinliklerde bulunmak da bu bağlamda değerlendirilmeli. Yaşamı yalnızca bir yöne bağlamak zor. Bireylerin çeşitliliğe ihtiyacı var, satranç da bu çeşitlilik için iyi bir seçenek.”
Ne zaman ve nasıl başlamalı?
Satranç literatürü olan bir etkinlik. Eğlenceli ama zor. Koçak, “Bu yüzden başlama yaşı okul çağında ya da yakınında olmalı. Yani 6-7 ve daha üstü yaşlar uygun. 4-5 yaşlarında daha büyük yaş tepkisi veren, öğrenmeye yatkın çocuklar daha erken başlayabilir ancak çocuk fazla zorlanmamalı. Satranç uzun bir sürede öğrenilir, başlangıçta çocuklar satranç taşlarına ilgi duyar, onları bir çeşit oyuncak gibi görür” diyor. “Her okulda satranç etkinliği olsa çok iyi olur. Çocuk satranç etkinliği ya da dersleri olan bir okulda okuyorsa bir süre denemesi istenmeli. Tabii satranç kitapla da öğrenilebilir. Bunun için çocuk kitap okuma ve kitaptan çalışma disiplini kazanmış olmalı ya da ebeveynlerinden bu konuda destek almalı. Tabii bir de doğru kitapları seçmeli. Profesyonel birinden destek almak da öğrenmenin diğer pratik yolu. Bu kolay bir seçenek ama mali boyutu var. Bunu aşıp doğru eğitmenler bulabiliyorsanız iyi sonuç alırsınız.”
Çocukken satranç öğrenmemiş anne babalar da satrancı ileriki yaşlarda rahatlıkla öğrenebiliyor. Motive olmak ve daha güzel bir başlangıç için ise bu konuda çekilmiş filmler bire bir!

Hangi film, hangi kitap?

13-satranc-ergin-ciftci

Satranç filmleri konusunda uzmanlaşan Prof. Dr. Ergin Çiftçi, “Bugüne dek satranç konusunda çekilmiş çok sinema filmi var. Filmlerin izlenebileceği yaş sınırına dikkat edilmesi kaydıyla bu filmler anne babalar ve çocuklar tarafından ayrı ayrı veya birlikte keyifle izlenebilir” diyor ve şu filmleri öneriyor; “Masum Hamleler (Searching for Bobby Fischer, 1993), Güney Bronx Şövalyeleri (Knights of the South Bronx, 2005), Küçük Dahi (Vitus, 2006) ve Çok Yaşa Kraliçe (Lang Leve de Koningin, 1995) küçük çocuklar için uygun filmler. Fresh (Fresh, 1994), Lujin Savunması (The Luzhin Defence, 2000), Satranç Kraliçesi (Joueuse, 2009), Flaman Tablosu (Uncovered, 1994) ve Satranç Oyuncuları (Shatranj Ke Khilari, 1977) daha büyük çocuklar için eğitici ve eğlendirici alternatifler.

Türkiye Satranç Federasyonu’nun tavsiye ettiği kitaplar ise şöyle:

* Adım Adım Satranç, Dr. M. Sabri Koçak (TSF’den temin edilebilir)

* Satranç Okulu 1a, 1b, 2 (Alper Efe Ataman, Analiz Yayıncılık)

* Büyük Usta Gibi Düşün, Alexsandr Kotov, (TSF’den temin edilebilir)

* Satranç Mirası, Serhan Guliev, TSF yayını (TSF’den temin edilebilir)

Ekran başında satranç

Bilgisayardan oynanmadığı sürece satrancın çocuğun sosyalleşmesine katkısı büyük. Okullarda açılan satranç kulüplerinde ya da dışarıdaki satranç okullarında çocuk hem yaşıtları hem de değişik yaştaki insanlarla iletişime geçiyor, onları yeniyorsa özgüveni artıyor, onlarla iletişim kurmayı, davranışlarını analiz etmeyi, onları tanımayı öğreniyor. Yeni arkadaşlıklar ve dostluklar kazanıyor. TSF yetkilileri, “Satranç düzeyi ve yaş bakımından belli bir olgunluğa gelmeden ekran başında satranç oynamayı tavsiye etmiyoruz. İşin sosyal yanı eksik kaldığı gibi internet ortamında oynadığınızda bilgisayarla mı insanla mı oynadığınızı bilemiyorsunuz. Ancak ortam bulunamadığı zaman ekran başı bir çözüm olabilir” diyorlar. Öte yandan ekran başında uluslararası önemli yarışmaları izlemek keyifli ve yararlı. Bunun için de çocuğun en azından orta düzey satranç bilgisine erişmiş olması gerekiyor.

Eğer aile ortamında ve okul çevresinde satranç bilen biri yoksa çocuğunuzu satrancokulu.com’a yönlendirebilirsiniz. Buradan programlar ve eğitim diskleri temin edilebiliyor. Yabancı sitelerden www.chess24.com çok başarılı. www.chessclub.com üyeliği ve www.playchess.com yine başarılı ama ücretli olan diğer başarılı siteler arasında gösteriliyor.

Şampiyonada yarışıyorlar!

Satranç sadece evde oynanan bir oyun değil. Turnuvaları, şampiyonaları var. Türkiye Küçükler Şampiyonası’nda 07-12 yaş minik sporcular bir araya gelerek mücadele ediyor. Bu şampiyonaya gelebilmek için sporcular önce illerinde organize edilen il birinciliği için yarışıyor. Türkiye Küçükler Şampiyonası, sporcuların sabrederek mücadele etmeyi, arkadaşlığı, satrancı kurallarına saygı göstererek sportmence oynayabilmeyi, kazanma ve kaybetme duygularını öğrenecekleri en seçkin turnuvalardan biri. Satrancın altyapısının oluştuğu bu şampiyonadan sonra ulusal takım havuzuna girmeyi başaran minikler, yıl içinde gerçekleşen ulusal takım kamplarında çok değerli tecrübeler kazanıyor, önemli derecelere imza atanlar ise Dünya ve Avrupa Yaş Grupları Şampiyonalarına federasyon imkanlarıyla gönderiliyor.

Dünya Okullar Şampiyonası ise 7, 9, 11, 13, 15, 17 yaş kategorilerinde kız ve erkek sporcuların katılımıyla yapılıyor. Ulusal takım, Küçükler ve Yıldızlar Şampiyonalarında dereceye giren sporcular arasından seçiliyor. Dünya Okullar Şampiyonası bu yaş grubunun birlikte mücadele ettiği turnuvalar arasında.
Satrancı kimler destekliyor?

Spor Genel Müdürlüğü ve Spor Toto Teşkilat Başkanlığı bu zihin sporunu desteklemek için Satranç Federasyonu’na önemli ölçüde bütçe ayırıyor, federasyonu yurt içi ve yurt dışı faaliyetlerde destekliyor. Belediyeler, Gençlik ve Spor İl Müdürlükleri, yerel yönetimler de birçok organizasyonda Satranç Federasyonu ile birlikte çalışıyor. Okullarda satranç sınıfları açılıyor. 2005’ten beri federasyonun ana sponsoru olan Türkiye İş Bankası’nın da bu alanda çok büyük destekleri ve katkıları var.

13-satranc-fatma-koc

Türkiye Satranç Federasyonu Spor Uzmanı ve Milli Takımlar Sorumlusu Fatma Koç bu alanda kariyer yapmak isteyen miniklerin izlemesi gereken yolu şöyle anlatıyor, “Türkiye’de satranç oynamak ve geliştirebilmek için lisansa sahip olmanız gerekiyor, lisansı da federasyon veriyor. Daha sonra çocukların illerde ve Türkiye genelinde yapılan yarışmalara girerek turnuva ortamını, mücadeleyi yakından tanımaları, mümkünse internet üzerinden turnuvaları takip ederek, canlı yayınları izlemeleri onlara büyük avantaj sağlıyor. Türkiye’de her çocuğun yaş grubuna göre her yıl çok önemli Türkiye şampiyonları yapılıyor. Bu şampiyonalar sonunda başarılı olan sporcular alt yapı ulusal takım havuzuna girerek kampa alınıyor, çocuklar uluslararası turnuvalarda ülkemizi temsil ediyor. Çocuklar ve gençler satranç kariyeri hedefliyorsa bol bol turnuva oynamalı ve sistemli bir şekilde satranç çalışmalı!”
Körleme Satranç Oyunu

Göstericinin tahtaya bakmayarak, hamlelerin söylenmesi ile görmeden oynadığı satranca körleme satranç deniyor. Bu oyun beyin gücünü ortaya çıkaran büyüleyici bir gösteri. Dünyada 40-50 sporcu ile körleme maç yapabilen büyük ustalar var. Mesela 41 yaşındaki FM Marc Lang, 46 masaya karşı körleme oynayarak bir rekora imza attı. Lang’ın kırdığı rekor inanılmaz bir hafıza gerektiriyor ve maç toplamda 21 saat 9 dakika sürdü. Körleme satrancı görme özürlüler oynayabildiği gibi, telefonda arkadaşınızla konuşurken, karşılıklı sohbet ederken satranç tahtanız olmadan da oynayabiliyorsunuz. Bu müthiş bir beyin ve hafıza egzersizi sağlıyor.

Bir yanıt yazın

Kasaba.works Digital Agency