“Boston Çay Partisi”, şık kadınların bahçede gezinerek çaylarını yudumladıkları güzel bir partiyi çağrıştırıyor. Oysa işin aslı öyle değil. Bakmayın olaya “Çay Partisi” demelerine.
Tüm diğer şehirler gibi Boston’da Amerika’nın Bağımsızlık Savaşı’ndan nasibini alan kentlerdendi. 1688’de İngiltere’de taht değişikliği olduğunu duyan Bostonlular, o dönemin valisi Andros’u görevden alıp hapsettiler.
İngiltere Parlamento’su deniz ulaşımını denetlemeye ve ticaret gelirlerini vergilendirmeye çalışınca; koloniciler arasında yasadışı olarak görülen bu düzenlemelere karşı direnme eğilimi başladı. Damga Yasası’nın (1765) ardından hoşnutsuzluk daha da arttı. Çıkan karışıklıklarda valilik konutu saldırıya uğradı ve yağmalandı. 1770’de İngiliz askerlerinin halkın üzerine ateş açarak beş kişinin ölümüne neden olduğu Boston Katliamı, Boston Çay Partisi’nin ilk adımı oldu.
Peki nedir Boston Çay Partisi?
Amerikan Bağımsızlık Savaşı öncesiydi. Boston limanında ayaklanan Amerikalı yerleşimciler 16 Aralık 1773 tarihinde karanlıktan yararlanarak, yerli kılığına bürünüp İngiliz Doğu Hindistan Kumpanyası’na ait üç gemi çayı yok ettiler.
Boston Çay Partisi, 10 Mayıs 1773’te parlamentoda kabul edilen ve çay ürünü vergilerinden Çay Yasası’na karşı yerleşimcilerden gelen direnişin en sarsıcı darbesiydi. Parlemento da misilleme olarak kolonilere “Dayanılmaz Yasalar” olarak bilinen bir dizi ceza önlemi aldı. Bu önlemler arasında Boston’da yok edilen çayın tazmini tamamlanana değin, kenti deniz ticaretine kapatan Boston Limanı Yasası da vardı.
Boston Çay Partisi Amerikan Bağımsızlık Savaşı’na giden yolda belirleyici rol oynadı.