Annelikte de ‘o an’ lar vardır. Bebeğinizin ilk dişi, ilk yürüyüşü, bezsiz geçen ilk gece, kendi kendine yemek yemeye başlaması… ‘İnsanlık için küçük olabilir ama benim için büyük bir adım’ dedirtecek cinsten… Evlenip yuvadan uçana kadar… Hayır, hayır… Uçsa da fark etmez. Bu ilkler hiç bitmeyecek…
“Bebeğimle Elele dergisinde yayınlanmıştır. Telif hakları DBR’ye aittir.”
Bundan sonra yaşamınızın büyük bir bölümünü bu miniğe ayıracaksınız, zor olacak ama değecek. Başka bir şeye uzun süre konsantre olabileceğiniz günler geride kaldı.
Bebek uzmanı olacaksınız.
İlk başta emzirirken göğüs uçlarınız acıyacak. Ağladığında ne istediğini anlamayıp paniğe kapılacaksınız, o debelendikçe bezini değiştirmek zamanınızı alacak ve bir ‘bebek bakıcısı’na dönüşeceksiniz. Üzülmeyin, bir süre sonra bu işler -her yeni şeyi öğrendikten sonra insanın ustalaşması gibi- tereyağından kıl çeker gibi kolay gelecek size. Aynı anda telefonla konuşup bebek bezini değiştirebilecek, arada TV’de zap yapar hale geleceksiniz. O uyuyorken e postalarınıza bakacak, aynı anda fırında pişen yemeği de kontrol edecek, hatta eşinizle flört etmeye yeniden başlayacaksınız. Tabii bunun da zamanı geldi işte… Şimdi ona yeniden güzel görünmeli, anne olmak dışında bir kadın olduğunuzu da hatırlatmalısınız.
Hastaneden eve dönüş
İşte eve döndünüz. Bu yolculuğu saniye saniye hatırlayacaksınız, 30 yıl sonra bile… Onu ilk kucağınıza alışınızı, arabanıza yerleştirmenizi, eve ilk adım atışınızı ve onunla evde geçirdiğiniz ilk dakikaları… Eğer ilk bebeğinizse muhtemelen büyüklerinizin yardımına ihtiyaç duyacaksınız ama emin olun, bu süreçte kimse sizi yalnız bırakmaz. Her şeyi kendiniz yapmak zorunda değilsiniz. ‘Altından nasıl kalkacağım, bu bebeğe nasıl bakacağım’ paniğine kapılmayın. Bunu anne olan bütün kadınlar yaşadı. Bundan sonra yaşamınızın büyük bir bölümünü bu miniğe ayıracaksınız, zor olacak ama değecek. Başka bir şeye uzun süre konsantre olabileceğiniz günler geride kaldı, aklınız hep onda olacak. Buna kısa sürede alışacaksınız, bu size dünyanın en doğal şeyi gibi gelecek. Anne olmadan önce nasıl olduğunu hatırlamayacaksınız bile…
Bebeğinizle ilk yolculuk
Eskilere sorarsanız bebek, 40’ı çıkmadan dışarı çıkarılmaz. Tabii ki büyüklerimizin bir bildiği var. Onların demek istedikleri minik bir bebeğin direnci düşük olur, kalabalık ve kapalı yerlerde virüs kapabilir, çok soğuk veya sıcak havadan etkilenebilir. Bebeği dışarı çıkarmak tehlikeli değil, sadece doğru yere gitmek ve doğru giydirmek, iyi koruyabilmek önemli. Bebeğinizle ilk sokağa çıkışınız da annelik tarihinde bir ilk. Herkes bu miniğe bayılacak, yolda durdurup sevmek isteyen, adını, cinsiyetini soran olacak, bu ‘pop star’ ilgisine alışmanız lazım. Bebeğiniz tüm zamanınızı, tüm ilginizi talep ederken ve herkes ona yoğunlaşmışken asla kendinizi geri plana atmayın. Siz de aynı oranda ilgiyi, sevgiyi hak ediyorsunuz.
İlk diş
Üç aylık, beş aylık, yedi aylık… İlk dişini ne zaman çıkartacağı hiç belli olmaz. Diş çıkartırken salya akıtacak, belki çenesinde veya yanağında bir kızarıklık oluşacak, huzursuzlanacak, belki de ishal olacak, yemek yemeyi reddedecek. Fakat sonunda bir bakacaksınız ki minicik beyaz dişi görünmeye ve çıkmaya başlamış. Onu bu süreçte dişini kaşıyacağı bir şeyler vererek ya da hafif soğuk içecekler içirerek rahatlatabilirsiniz. Eğer çok ağrısı oluyorsa doktorunuza ağrı kesiciler konusunda danışmalısınız. Biliyorsunuz bu ilk dişin ardından bir ‘diş partisi’ sizi bekliyor.
Bir koruyucuya dönüşmek
Biri ezkaza çocuğunuza dokunmuş ya da canını acıtmış olsun. Ona vurmamak ya da canını yakmamak için herhalde kendinizle ciddi bir mücadeleye girmişsinizdir. Bu birçok ebeveynin yaşadığı bir duygu… Bebeğiniz hayatında birçok badire atlatacak ve bu badireleri kendi kendine atlatmayı bir süre sonra başarır hale gelecek. Siz de bir adım geri çekilin ve ‘onun ne kadar büyümüş’ olduğunun hazzını yaşayın. Evet, evet, bir adım geri çekilmenin vakti geldi… Ne kadar zor olsa da…
İlk yürüyüş
Bir an önce yürümeye başlasın istiyorsunuz değil mi? Evet o da ilk adımını atacak yakında. Belki uzun süredir emekliyor, düşe kalka ilerliyor, koltuklara tutunuyor. Onu ellerinden tutarak çok fazla yürümeye zorlamayın, kendi motor becerilerini kendisinin kazanmasına izin verin. Düştüğünde hemen müdahale etmeyin, bırakın kendi kendine kalkmayı öğrensin. Göreceksiniz bu şekilde daha çabuk yürüyecek ve bir süre sonra size ilk adımlarını atacak. Önemli olan varlığınızı hissetmesi, düştüğünde kaldıracağınızı ve destek olacağınızı hissetmesi…
İlk cümleler
Bebekler 3-6 ay arasında ses çıkartır ama anlamlı bir şey değildir o, dokuzuncu aydan sonra kendi seslerini fark etmeye başlarlar. Dudağını kullanması, minik heceler söylemeye çalışması çoğu bebekte bu zamana denk düşer… Bir-bir buçuk yaş aralığında da cümle kurma becerisi gelişir. ‘Ceee’ ile başlayan oyunların onun konuşmasına da katkısı olduğunu biliyor musunuz? Çocuğunuzla ilgilenirken onun çıkardığı sesleri ve mimikleri taklit edin, bir yaşına kadar kitap okuma ve nesneleri isimlendirme üzerine oynayın! Bir gün hiç beklemediğiniz bir anda ‘anne’ diye seslenecek size…
Bezsiz yaşama geçiş
Eğer bebeğinizin artık bağırsak hareketlerini tahmin edebiliyorsanız, öğle uykusunda altı kuru kalıyorsa, bezi kirlendiğinde rahatsız olduğunu size anlatıyorsa hatta tuvaleti kullanmak istiyorsa, bezi bırakmaya hazır demektir. Bu durumda size düşen onu önce lazımlığa alıştırmak ya da tuvalette rahat etmesini sağlayacak tuvalet aparatı almak, yere ayağını rahat basabilmesini sağlayacak bir de tabure koymak. 18 aylıkken başlayan tuvalet eğitimi bazı çocuklarda 30 aya kadar çıksa da, artık bez kullanmadan geçireceğiniz günler yakın. Bütün bir geceyi altını ıslatmadan geçirdiğinde ise, annelikte bir merhale daha kat etmiş, bir sürecin daha sonuna gelmişsiniz demektir.
İlk vedalaşma
Bazı anneler doğum iznini bitirir bitirmez işe dönebiliyorken, bazı anneler için bu süreç 1.5-2 yıla kadar uzuyor. İlk vedalaşma her zaman zordur, buna alışması lazım. Tabii sizin de… Ne kadar erken alışırsa o kadar iyi… Unutmayın, annelik dışında da rolleriniz var. Eğer çalışmıyorsanız, ilk başta 1-2 saatlik kısa ayrılıklar, daha uzun ayrılıkların başlangıcı olacak. Zaferinizi ise kız arkadaşlarınızla buluşup, yarım gününüzü bütün birikmiş dedikoduları yaparken yaşayacağınıza şüphe yok.
Kendi başına yemek
Evet ev biraz batacak, üstü başı da, hatta sizin üstünüz başınız da… Fakat ona bunu öğrenmesi için fırsat tanımanız şart. Nasıl altı aylık olduktan sonra katı gıdalara geçiyorsanız ve yedirdiğiniz şeyler değişiklik gösteriyorsa kıvamını da katılaştırmanız gerekiyor. Gıdalar katılaştıkça bebeğiniz bunları çiğnemeyi öğrenecek. Bebeğiniz böylece kendi yemeğini eline alabilecek. Sonra bir bakacaksınız, eline aldığı meyveyi ya da ekmeği kemirmeye başlamış… İşte annesi, kendi başına yemeğini de yemeye başladı artık.
Bir çocukla ilkler hiç bitmez, merak etmeyin ömür boyu sizi şaşırtmaya, ilkler yaşatmaya devam edecek o… Bebeğiniz hayatında birçok badire atlatacak ve bunları kendi kendine atlatmayı bir süre sonra başaracak!