Mayıs 1973’teki başkanlık seçimini kazanan Nector J. Campora’nın kısa süren yönetimi sırasına, Peronistlerin sol kanadı, yeraltı örgütünü dağıtmaksızın durumunu güçlendirmişti. Campora tarafından sosyal güvenlik bakanlığına getirilmiş olan Peron’un özel kalem müdürü Jose Lopez Rega ile sendikaların üst yönetimi, Peron’un da desteğiye sol kanata karşı şiddete dayalı bir mücadele başlattı. Temmuz’da Campora’nın istifası ve yeni seçim kararının alınması ile 18 yıl sonra Peron’a yeniden iktidar yolu açıldı.
Ekim 1973’te yapılan başkanlık seçimini kazanan Peron’un yeni başkan yardımcısı ikinci karısı Maria Estela (Isabell Martinez de Peron idi. Peron, eyalet yönetimlerinden ve üniversitelerden çok sayıda solcuyu tasfiye etti. Mayıs 1973’ten sonra duraklayan yasadışı eylemler, bu kez özellikle sağcı Arjantin Anti-Komıinist İttifakı adlı örgütün ortaya çıkmasıyla yeniden tırmandı. Polis ve istihbarat örgütleri ile işbirliği yaptığı kanısı yaygın olan bu örgüt çok sayıda siyaset adamı, öğrenci ve sendika liderini öldürdü.
Peron’un ekonomik politikası, gelir dağılımında ücretliler lehine bazı değişiklikler öngörmekle birlikte, temel olarak enflasyonla mücadeleyi amaçlıyordu. Ama fiyat ve ücret artışlarını kontrol altına almak amacıyla uygulamak istediği “toplumsal anlaşma” modeli başaralı olmadı. 1973-1974 dünya petrol bunalımının ve İngiltere’nin AET’ye girmesinin de etkisiyle Avrupa’ya ihracat olanakları daralan Arjantin’in ödemeler dengesi giderek kötüleşti. Sendikaların da ekonomik politikaya tepkisi yoğunlaşıyordu. 1 Temmuz 1974’te Peron öldü. Başkanlığı devralan eşi Martinez de Peron, Lopez Rega ile işbirliğine girerek, yönetimin sağa kayışını hızlandırdı. Şiddetin giderek yaygınlaştığı bir ortamda, Lopez Rega’nın siyasal konumunu güçlendirmek amacıyla hem sendika liderleri arasında hem de ordu içinde bölünmeleri körüklemesi siyasal ortamı iyice gerginleştirdi. Martinez de Peron’un Lopez Rega ve arkadaşlarını görevden uzaklaştırması da durumu yatıştırmaya yetmedi. 24 Mart 1976’da ordu bir kez daha yönetime el koydu.
Askeri Yönetimin Dönüşü
Kuvvet komutanlarından oluşan üç kişilik cunta, General Jorge Rafiel Videla’yı devlet başkanlığına getirdi. 198l’e değin işbaşında kalan Videla yönetimi döneminde binlerce Arjantinli tutuklandı, öldürüldü ya da kayboldu. Yılda yüzde 600 dolayında bir enflasyon oranı ve büyük bir dış ödeme açığı devralan askeri rejim, katı bir istikrar programına girişti.
Ödemeler dengesi sorunları, kısa vadeli dış krediler ile bir süre hafifletildi ama enflasyonla mücadelede başarılı olunamadı. Dış ticaret ve faiz politikaları, birçok sanayi kuruluşunun iflasına ve işsizliğin artmasına yol açtı. Sendikal etkinliklerin yasaklandığı bir ortamda, gelir dağılımında ücretliler aleyhine ciddi bir bozulma gözlendi. Askeri rejim döneminde hızla artan dış borçlar 1980’lerde Arjantin ekonomisini yeni bir bunalıma soktu.
Videla’nın yerine Man 1981’de devlet başkanı olan General Roberto Eduardo Viola, bir yumuşama politikası izleyerek, Martinez de Peron’un İspanya’ya sürgüne gitmesine izin verdi. Ama aynı yılın Aralık ayında sağlık nedenlerini ileri sürerek görevi General Leopoldo Galtieri’ye devretti.
Öte yandan askeri rejim, İngiltere’nin yönetimindeki Falkland Adaları ile Sili’nin de hak iddia ettiği, Beagle Boğazı’ndaki üç ada üzerinde Arjantin’in tarihsel iddialarını 1977’den beri yeniden canlandırmıştı. Giderek kötüleşen ekonomik durumun rejime karşı muhalefeti körüklediği koşullarda Galtieri yönetimi, 2 Nisan 1982’de Falkland Adaları’na ve onların güneyindeki Güney Georgia Adası’na asker çıkardı. Görüşmeler sonuç vermeyince, İngiltere’nin bölgeye gönderdiği kuvvetler ile Arjantin birlikleri arasında savaş başladı. İngiltere 30 Nisan’da Güney Georgia’yı, 14 Haziran’da da Falkland Adaları’nı geri aldı. Yenilgi üzerine Galtieri, görevinden istifa etti. Kendi içindeki görüş ayrılıkları da belirginleşen askeri yönetimin başına General Reynaldo Bignone getirildi. Gitgide artan muhalefet karşısında bir yıl içinde seçimlere gitme karan alındı. 30 Ekim 1983’te yapılan seçimlerde, askeri rejimle gizli pazarlığa girdikleri yolunda söylentiler dolayısıyla saygınlıklarını yitiren Peronistler başarılı olamadı. Seçimleri radikaller kazandı, Raul Alfonsin devlet başkanı oldu.
Alfonsin’in yönetimi, Videla ve Galtieri dahil cunta yöneticilerinin mahkeme önüne çıkartılmasını sağladı. 1985’te yapılan duruşmalar sonucunda cunta liderleri ağır hapis cezalarına çarptırıldı.
Uzun süre Uluslararası Para Fonu (IMF) ile anlaşmaya yanaşmayan Alfonsin yönetimi, 14 Nisan 1985’te Austral Planı adı verilen yeni bir ekonomik önlemler paketini uygulamaya koydu. Artık yılda yüzde 1000’i aşmış olan enflasyonu denetim altına alabilmek için kaçınılmaz görülen bu yeni istikrar programı bazı özellikleri bakımından IMF programından daha katıydı. Fiyatlar ve ücretler süresiz donduruldu, sıkı para politikası uygulanmaya başlandı. Dış borçları ertelemek ve yeni krediler bulmak amacıyla IMF’in de onayıyla bankalarla sürdürülen görüşmelerden olumlu sonuçlar alındı.