20. yüzyılın sonunda, edinsel bağışıklık yetersizliği sendromu (AİDS, Acquired İmmune Deficiency Syndrome) denilen yeni bir hastalık ortaya çıktı. Çabuk ilerlemesi ve son derece öldürücü olması yüzünden bütün dünyada biyomedikal ekipler seferber olarak bu hastalığın sebebini araştırmağa koyuldular.
1982’de Amerikalı biyolojist R. Gallo, bütün bağışıklık savunmalarını çökerten bu hastalığın T lenfositlerine (bir akyuvar türü) giren, retroviriis ailesinden bir virüsten ileri gelebileceği varsayımını öne sürdü, (retrovirüslerin özelliği DNA değil. RNA tipinde bir genetik yapıya sahiptir.) 1983‘te. Pasteur Enstitüsü”nden Montasier’in ekibi de bir retroviriis buldu ve LAV adını verdi.
O sıralarda R. Gallo da AIDS’e tutulmuş hastalarda. HTLV-1 tipinde bir virüs (lösemi yapan bir virüs buldu.) İki araştırmacı arasında tartışma çıktı ve tartışma o kadar kızıştı ki, R. Gallo daha önce 1983he yanıldığını ama şimdi gerçek AİDS virüsünü bularak HTLV-3 adını verdiğini 1984’te ilan etti. Aslında bu dediği virüs, Montagnier’in, LAV virüsünden başkası değildi. R. Gallo’ya Montagnier’in LAV’la HTLV-3’ün aynı virüs olduğu konusunda anlaşmaları için 1987 yılını beklemek gerekti. Bu virüs uluslararası bir viroloji komisyonu tarafından HİV (Human Immunodeficiecy Virüs- insan bağışıklık yetersizliği virüsü) olarak adlandırıldı.
Aslında iki araştırmacı arasındaki anlaşmazlık, iki vesayet makamı (Pasteur Estitüsü ve ABD Sağlık Bakanlığı) arasında AİDS araştırma testine ilişkin buluş beratını almak için önceliğin kimde olduğu konusunda çıkan anlaşmazlıkla katmerlenmiş oldu.